“ Yüzde elli birin dediği olur!”
Taşralı Müslümanlığın
demokrasiden ne anladığını özetleyen slogan budur. “Bu millet, isterse
halifeliği geri getirir!” Bu da o yüzde elli birin on sene boyunca Türk
vatanının namusunu, Türk devletini bekasını
kendisinin ellerine teslim ettiği “milli iradenin” sözü.
Ya da “ Laiklik elden gidiyormuş.
Millet isterse laiklik elbette gidecek…”, “ Türkçülük yapmak bölücülüktür…” sözlerine de aynı yüzde elli bir onay verdi.
Bu sözlerin sahiplerinin
zihniyetine ülkenin kaderini teslim eden kitle, homojen olmayabilir. Ailemde
sağduyulu insanlar “ Hepsini bir kefeye koyma!” diye sık sık beni uyarıyorlar.
Yüzde elli birin içinde tanıdıklarımız, vatan ve millet sevgilerinden emin olduğumuz insanlar var.
O halde her dediğini bize bir
fazla oyla yaptırabileceğini her seferinde fütursuzca bize dayatan basit
çoğunluğu hiç mi tanımlayamayacak,
niteleyemeyeceğiz?
İstatistik bize bu imkânı
veriyor. Halk irfanındaki “ İstisnalar kaideyi bozmaz…” sözü, istatistiğin
özünü ifade eder. Hiçbir bilimsel araştırmada bütün veriler net bir çizgi
verecek şekilde ortaya çıkmazlar. Fakat
buna rağmen verilerin gruplaşmaları, veri eğilimlerini frekanslarını gösterir
ki bütün bu veri yığınlarının
grafiklerine bakıldığında, yığın genel karakterini, bütün sapmalara ve
istisnalara rağmen anlamış olursunuz.
Yani senin anlayacağın dille aziz
kardeşim: Mahallende kavga çıktığında, mahalledeki bir iki korkağa veya bir iki
akıllı delikanlıya rağmen gruplar kavgaya girdiler mi kavganın kimler arasında
çıktığına bakılmaz. Sen kavgaya
girdiğinde mahalle esnafı, “Bizim mahallenin delikanlıları, Sepet Mahallesi’nin
delikanlılarıyla kavgaya girdiler!” denir.
Elli birle herkesi şeriata mahkûm
etmek, memleketin bir kısmında Kürdistan eyaleti kurmak isteyen insanlar,
herkesin kaderine, bütün bir milletin
kaderine, ellerindeki yarım buçuk oyla hükmedeceğini söylediğinde, artık
içinde akıl ve vicdan sahibi kimler var diye düşünmek mümkün değildir. Elli
birin içinde iyi niyetle hareket edenler olsa bile neticede “elli bir”, Türk
adına, Türk egemenliğine, Türkçe’ye, Türk şerefine ve üstünlüğüne karşı bir nefretin iktidar
olmasını sağlıyorlarsa bütün bütün
düşmandır.
Çare nedir? Elli birin içinde
vicdanı olanların kendilerini bu sürüden ayırmasıdır. Aksi takdirde elli birin
mevcut ya da olası her türlü
düşmanlığına, niyetleri ne olursa olsun ortak olmuşlar demektir. Olay bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder