18 Temmuz 2019 Perşembe

Bir Şey Soracağım: Müsaade Ederseniz Türk Olabiliyor Muyuz?




Bugün beni çok üzen bir sohbetten bahsetmiştim. Sohbetin genel karakteri, Türk solunun PKK’ya, Kürtçülüğe duyduğu sempatinin , herhangi bir solcuyu hiçbir şekilde rahatsız etmemesiydi.

Ä°lgili resimAnladığım kadarıyla Türkiye’de sol “bir şekilde” PKK ve benzeri Kürtçü oluşumları sırf “ emperyalist” oldukları için kınıyordu ama mesela “emperyalist olmayan” gerçek bir gerilla gücü olsalar haklarında ne düşüneceğini bilmiyordu.

Fakat sohbetin “siyasi magazin” boyutunda solun Kürtçü /bölücü sempatisinin somut kanıtlarına karşı önüme  konulan savunma şuydu: “ PKKlıları 29 Ekim’de Habur’dan Suriye’ye geçiren CHP miydi?”

Bu savunmanın bir mantığı var mı sizce? Bence yok. Çünkü  bu işi yapan  partinin “sağcı” olması, yaptığı işi meşru kılmıyordu ve ben de bir Türkçü olarak zaten en başta bunu kınamıştım.

Bu mantığın iki sakat noktası var:

Birincisi bir kötü işi kınamak için başka bir kötülüğü yapamazsınız. Yani? Kürt eşkıyasını Habur’dan sokan “sağcılara” karşı olmak için aynı eşkıyanın sözde temsilcilerinin meclise girmesini destekleyemezsiniz.

İkinci ve daha kırıcı sakatlık şuydu ki ülkenin yarısının oyunu alan şeriatçı ve Türk düşmanı siyasetin de Atatürkçü olmak iddiasıyla hareket eden kitlesel solun da birbirlerine tavırlarını belirleyen şey, “Kürt seçmeni” olarak görülen PKK taraftarlarının tavlanması için giriştikleri  rekabetti. İki taraf da “Kürt sorunu” denen şeyi  ölçülerine göre kabul ediyor,  iki taraf da ülkenin temel değerlerinin Kürt eşkıyasıyla “siyaseten  ve silahsızca tartışılabileceğini” söylüyor. İki taraf da  silahsız olmak kaydıyla Türk adından vazgeçilebileceğini, sözde anadille eğitim yapılabileceğini, Kürdistan eyaleti gibi federatif  sözde çözümlerin düşünülebileceğini savunuyor.

Ve burada her iki taraf içinde “alternatif”, PKK oluyor. Öyle ki siyasetin bu iki anadamarından birini Kürtçülükle, bölücülükle suçlarsanız sizi doğrudan “diğerinden “olmakla yaftalıyorlar. Yani? Yani CHP’ye neden PKK’nın etkisinde kaldığı sorulduğunda, AKPli oluyorsunuz; AKP’ye Kürtçülüğe neden her türlü  müsamahayı gösterdiğini sorduğunuzda, doğrudan CHPli olmakla suçlanıyorsunuz. Yani iki anadamar da aslında Türk adına karşı Kürtçü popülizmden destek alırken diğer yandan Kürtçülük pazarındaki rekabette, diğerini  sahadan atmağa çalışıyor.
Ä°lgili resim
Bu arada olan, Türk insanına , Türk kimliğine, Türk tarihine, Türk egemenliğine oluyor. Ne yazık ki iki taraf da büyük kitlesel narkozlarıyla ülkenin sahibinin, kurucusunun, egemeninin kim olduğunu düşünmüyor.

Üzülerek söylüyorum ki Türk’ün ülkesi  zaten zihnen ve kalben Türk olmayan yabancı insanların işgal ettiği bir siyaset alanından yönetiliyor.  Ülkenin en büyük iki partisi kendisini kilit oy paketi olarak gören Kürtçü bölücülüğün sözde siyasetinin fiili kaprisleriyle savrulup duruyor.

Ne AKP ne CHP Türkiye’de yaşayan Türk Milleti’nin refahını, bağımsızlığını ve özgürlüğünü savunuyor. Türk demeden, Türklükle övünmeden, Türklüğü önemsemeden memlekette demokrasinin, adaletin ve refahın kurulabileceğini sanıyorlar.

Dedim ya ülke yabancılar tarafından yönetiliyor. Ne muktedirler ne muhalifler Türk, bu ülkede…

Ülkenin iki partisinin seçmenlerine sormak istiyorum:  Müsaade ederseniz, Türk olabilir miyiz?



Hiç yorum yok: