16 Ekim 2018 Salı

"Designated Survivor" Hakkında Bir İki Söz




“ Vay efendim sen nasıl bizi böyle gösterirsin?!” falan diye saldırdıkları diziden bahsediyorum.  Sanırsın ki  ülkesinde ulusunu, atasını çok seven Türk siyasetçilerini aşağılamışlar da falan filan. Yahu  memleketimizde Türk olmaktan vazgeçeli neredeyse yirmi yıl oldu. Basın, yayınıyla, politikacısıyla içinde Türk simi geçen ne varsa yopk etmek, silmek için uğraşan soysuzluktan demokrasi sağmaya çalışan, çıkarcı,i aşağılık ve köksüz bir topluluk haline gelmişiz… “ Vay efendim Amerikan başkanı, dizide de olsa bizim yöneticilerimizi nasıl aşağılayabilirmiş.

Öncelikle dizinin beni şoke ettiğini belirtmeliyim. Sonrasında akademisyen olmadığım için sözlerimin bok kadar değeri olmadığını düşünen bütün değerli arkadaşları da dikkate alarak  meselenin özüne ineceğim.

Dizinin  ana fikri şu: “Amerikan ulusu,  şöhreti, kıdemi, popülaritesi ne olursa olsun, herhangi bir evlâdından bir başkan yaratabilir!”

Bunu nasıl yapabiliyor? Öncelikle  sıradan bir politikacı gibi görünen “züttürükten”  bir bakanın bile Amerikan dış  politikası ve  uluslar arası ilişkiler konusunda “ Amerikan merkezli” bir dünya görüşüne ve bilgi birikimine, dağarcığa sahip olduğunu görüyoruz.

İkincisi ve bana kalırsa daha önemlisi, ABD’ye başkan olacak “vatan evlâdının” , ulusundan aldığı çok sağlam bir ahlâkî değerler takımına sahip olduğu mesajı gayet güzel veriliyor. Bu senin gibi “Ne mutlu Türküm diyene!” sözünden nefret eden, Arap hayranı, soysuzluk özentisi, bir  siyaset paraziti için bir anlam ifade etmeyebilir sevgili  seçmenim ama Amerikan vatandaşları için çok ciddi ve yoğun bir mesaj.

İş nerede bitiyor biliyor musun? Gelişmişlikte falan değil. Ulusa duyulan inancın insanı en zor şartlarda bile nasıl ayakta tuttuğunda bitiyor. Sen daha hâlâ  Türkiye’nin kime ait olduğunu düşünedur he mi?

Metallica'nın pek sevdiğim eserlerindendir... Sevdiğim filme eklenmiş, nefis bir klip haline gelmiş. "Türk İslam sentezinde",  Türk olmak için onaylarını bekleyip durduğun
 Arap  âlimlerinin sana münasip gördükleri  yellenmenin neresine uyuyor bilmiyorum ama...
İşte size "Orion"! Dinleyiverin gari!

6 yorum:

Unknown dedi ki...

"Millet" sosyolojik bir realitedir bu yüzden dibine kadar bilimseldir.

Unknown dedi ki...

Din adı altında bir takım ritüeller yaparak kendilerini zamanın çöp-ü-lüğü haline getirenler insanlığın utanç kaynağıdırlar.Bu sapkınları öteleyerek yalnız insani yönlerini ele alarak inanç ve milliyetçiliği Afşar Çelik biraz irdelese ne güzel olur.

Unknown dedi ki...

Sayın Çelik Stephen Hawking giderayak bir sürü laf etti.Korktum,-Hepsi numaraydı len bakın ben yürüyorum diyecek sandım.Rahmetlinin gelecekle ilgili öngörülerini şöyle mıncıklasanızda lezzetli mi değil mi bize de anlatsanız?

Afşar Çelik dedi ki...

Bileydim, mıncıklardım... Neler demiş rahmetli? Hakikaten bilmiyorum. Yani her şeyi biliyor gibi görünüyom galiba ama... :)

Bir kitap önerisi alsam iyi olurdu. Her zaman bekliyorum.

Afşar Çelik dedi ki...

İnanç ve milliyetçilik...

Kısacası Türk İslam sentezi gerçek mi? Gerçek olabilir mi? Sanırım sorunuz ya da merakınız böyle özetlenebilir. Aslında bu konuya dair bir sürü yazı var dükkânda ama gene de kafa yorarız.

Belki de yormayız.. Çünkü en nihayetinde düşünmek bir iş değil, bir zevk... Belki iş de aslında bir eziyet değildir de biz öyle sanıyoruzdur. Ne dersiniz?

Her zaman bekliyorum. Sağlıcakla.

Afşar Çelik dedi ki...

Millet hakkındaki yorumunuz nefis. Aklınıza sağlık.