Son on yılın belki de en çok konuşulan davranışı, sanırım bu: "Döneklik".
Kimin nereden nereye döndüğü konusuna dalıp da polemik yaratmak
istemiyorum. Polemik zevkli fakat yararsız bir iş.
Madem bugünlerde Epiktetos
okuyorum, onun gerçek faydaya yönelik
metodunu ve tevazuunu benimsemek
egomu terbiye etmek için herhalde en doğrusu olur.
Dedim ya kimin nereden nereye
döndüğünü yazmak kavgaya girişmek için iyi bir sebep.
Peki ne yapmalıyım? “ Dünyayı
değiştirmek isteyenler işe kendilerinden başlamalı.” demişti,
yanılmıyorsam Bernard Shaw. Tolstoy’un da hemen hemen aynı bir cümlesi vardı.
İnsan dünyayı niye değiştirmek
ister? Muhtemelen ondan memnun olmadığı için… Onu memnun olduğu bir hale
getirmek insana muhtemelen doğru
gelecektir.
Dünyanın değişmesi insana tuhaf
görünmeyecektir. Çünkü hiç kimse dünyanın değişime aldırıp aldırmayacağını
falan düşünmeyecektir.
Fakat bireyler, kendilerini değiştirmekte
gönülsüzdürler. Bu ya menfaatleri öyle gerektirdiği için ya da inançlarına sadık oldukları için böyledir. “İnanç”
sadece ilahi olanla ilgili değildir.
İnanç, düşüncenin vardığı sonuçtur.
İnanç, düşüncenin vardığı muhtemel
doğruluk hükmüdür.
Burada italiklediğim “muhtemel
doğruluk” bana kalırsa meselenin özünü oluşturuyor. Çünkü insan asla “yanlışa” inandığını
düşünmez. İnsan daima doğruya inandığını düşünür. Yani herkes gerçeğe en yakın
halde bulunduğuna inanır. Öyle olmasa karar veremez, eyleme geçemez, bir akıl
boşluğunda cinnet geçirir ve felç
olurduk. Hayatında hiçbir beklentisi olmadığını iddia eden bir Budist bile bu eylemin doğruluğuna “inanır”. Böylece gereceğe en yakın bir
durumda olduğunu düşünür.
Buna rağmen neden herkes “iyi “değildir? Herkes gereceğe en
yakın durumda olduğuna inanıyor ve bir “doğruluk” hedefiyle yaşıyorsa bu kadar kötülük nereden
geliyor?
Sanırım bunun sebebi bazılarının
(sözde) menfaatleri gereği - ki menfaat hakkında da kafa yormam gerekiyor- değişmemekte ısrar
etmeleridir.
Peki ama bu durumla değişmenin ilgisi nedir? Biri değişmiyor,
değişmemek istiyorsa dünyayı değiştirmek ya da
egoyu eğitmenin bununla ne ilgisi olabilir? İlgisi şudur: (Sözde) menfaatleri
icabı değişmemekte ısrar edenler, aslında
kendilerine dışarıdan telkin edilen menfaatler gereği hareket eden
insanlardır ki bu menfaatler değiştiği anda kendilerini derhal onlara göre
değiştiriverirler.
İnançlarına sadık kalanlar ise gerçekle ilgili bilgileri
arttıkça neyin daha doğru yani gereceğe daha yakın olduğuna bakarak
değişirler. İnancına sadık kalanlar derken kesin inançlıları kast etmediğimi
belirtmeliyim. Çünkü onların “bağlılıkları” akla dayanan vicdani bir bağlılık
değildir. Kesin inançlılar inançlarına bağımlıdır, müpteladır.
Bu kadar ukalâlığı neden ettim?
Çünkü ben de bir sürü savrulma
yaşadım. Doğru olduğuna inandığım pek
çok yanlış şey oldu. Peki bu kötü bir şey mi? Birileri “ Ben en başından beri hep doğru
yoldaydım!” diyebilir ki son zamanlarda bunu diyenlerimiz çok. Ben şahsen o
kadar iddialı olamam.
Hayatta her zaman doğru olanı
bilemeyebilirim. Ama doğru olduğuna inandığım şeyler için mücadele ederim. Eğer doğruyu hiçbir zaman
bilemeyeceğimi düşünseydim o zaman en başta söylediğimizi gibi bitkisel bir
hayat yaşamam icap ederdi.
O halde “ Hiç kimse doğruyu
bilemez!” demek insanı doğru eyleme götüremez, sadece insanı, doğruyu aramaktan
soğutur. “Herkesin kendi doğrusunun olması”
bir gerçeğin var olmadığını göstermez. Sadece gerçeğe yaklaşımlardan
bazılarının isabetsiz olduğunu gösterir.
Sorun gerçeğe yaklaşmak
arzusundan vazgeçmemektir. Gerçeği en
baştan beri bildiklerini söyleyenlere ancak özenebilirim. Bana düşen elimden geldiğince gerçeğe yaklaşmaktır. Bu
arada yalpalamalar ve dönüşler yaşarsam
o benim cehaletimdendir. Amma ve lâkin gerçeğe gidilen yoldaki dönüşlerle sözde
menfaatlere yönelen yollardaki dönüşler arasındaki farkı bilmeden “döneklikten”
bahsettiğimizde ancak gerçeği arayanları
kırarız. Menfaatçiler için zaten döneklik teriminin bir anlamı yoktur. Çünkü
onlar için menfaatlerini elde etmek dışında bir mutluluk yoktur.
“Döneklik”, gerçeğin yolundan
menfaatin yoluna dönenlerin niteliğidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder