Bir eski sözde
milletvekili “Cumhuriyetin Diyarbekir’deki Kürt’e ne hayrı oldu?” diye sordu.
(“Sözde” diyorum çünkü
hiçbir gerçek milletvekilinin yani yeminine sadık ve o yemini “namus” bilen hiçbir
milletvekilinin böyle bir soru sorması düşünülemez.)
Evvela “Diyarbekir”
diye bir ilimiz yoktur, Diyarbakır diye bir ilimiz vardır. Yani hiç kimse
herhangi bir ile kendi kafasına göre isim uyduramaz. Hele Türkiye Cumhuriyeti’nin
devleti ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne sadık kalacağınıza dair namusunuz
ve şerefiniz üstüne bir yemin etmişseniz böyle bir şeyi asla yapamazsınız.
Gelelim şu “hayır”
meselesine…
Bir devlete sadakat
o devletin sağladığı menfaatlere bağlı değildir. Yani hiçbir vatandaşın, menfaatleri
eksildiği için devlete isyan etmek ya da onu yok saymak gibi bir hakkı yoktur.
Kaldı ki aynı sadakat, devleti kuran millete bağlılık için de geçerlidir. Çünkü
devlet, milletin egemenliğinin temsil eden, onu koruyan tek yetkili mercidir,
örgütlenmedir.
Fakat bu sözde milletvekilinin
ve temsil ettiği kitlelerin ne yazık ki bu tip bağlılıkları veya sadakatleri
yok. Nasıl bu kadar toptancı konuşabiliyoruz? Çünkü cumhuriyeti, “hayırsız” ve “faydasız”
olarak gören sözde milletvekili sözde meşruiyetini bu sözleri söylemesi için
onu seçenlere dayandırıyor da ondan. Yani ülkede bölünmeyi, ihaneti destekleyen,
Türk adını ve egemenliğini inkâr eden, buna düşman olan siyasetçileri meclise
taşıyabilen koskoca bir kitle var ama hiç kimsenin o kitlenin varlığını
telaffuz etmesi mümkün değil. Ama bu ayrı bir tartışma konusu.
Gelelim
cumhuriyetin bize hayrına.
Cumhuriyet, Türkiye
denen bu güzel vatanda, Türk’ün şanlı
tarihiyle şerefli işleriyle kahraman tabiatıyla ve yüksek kültürüyle şekillenmiş
medeniyetin şahikası bir rejimdir, bir toplumsal düzendir. Bu cumhuriyeti kuran
toplum, tarihte Türk diye tanınan, bu adla övünen ve bu adla sayısız eser bırakmış, dünyanın en büyük ulusudur.
Cumhuriyet, medeni
yönüyle adı Türk olan bu yüce ulusun fertlerinin her birinin sadece bu kutsal
vatanın ferdi olmak sebebiyle yüce, dokunulmaz ve vazgeçilmez olduğu düsturunu
getirmiştir ki bundan daha büyük bir “hayrı” hiçbir rejim getirememiştir.
Kendi adıyla ve kendi
kanıyla vatanlaştırdığı topraklarda başkasının söz sahibi olmasına izin
vermemiştir ve bu yüzden elbette “yabancılar” için herhangi bir “hayrı”
olmamıştır.
Sözde
milletvekilimiz ise her birimiz gibi bir Türk çocuğu olarak yetiştiği bu
topraklarda, bir Türk çocuğu olarak hiç kimsenin baskısına, zorlamasına,
dayatmasına maruz kalmaksızın, eğitim görmüş, sağlık hizmetlerinden
yararlanmış, iş bulmuş ve mülk edinmiştir. Bu “menfaatler” bu topraklarda “Türk
vatandaşı” olanların ayrımsız şekilde kullanabilecekleri menfaatlerdir.
Dolayısıyla üstüne giydiği ceketten, para kazanmasını sağlayan diplomasına
kadar her şeyini, ayrımsız ve farksız
bir vatandaşlıktan yani Türk vatandaşlığından yararlanabilmesine borçludur.
Cumhuriyetin bize
en büyük hayrı bize onurlu,
bağımsız, güçlü, şerefli bir
vatandaşlık sağlamış olmasıdır.
Oysa sözde
milletvekilimiz için “hayır” ancak devletin sağladığı ayni ve maddi menfaatlerden
ve kabile kimliğine tanınması gereken
imtiyazlardan ibarettir. Evet bu bakımdan cumhuriyetin ona ve onun kitlesine
bir “hayrı” dokunmamış olabilir, çünkü o ve kitlesi cumhuriyetin namusunu,
varlığını, önemini anlayabilecek, bunları kutsayabilecek insanlar değildir.
Şimdi bana gelecek “genelleme”
eleştirilerini, sözde milletvekilinin meşruiyet gerekçesi olarak kullandığı
genellemeleri aynen kullanarak cevaplamak isterim. Eğer genellemek yanlışsa en
başta kötülüğü, milletvekilliği ve askerlik yeminleri gibi kutsal yeminlerin
tam karşıtı olarak namus yoksunluğunu meşrulaştırmak için
kullanılan bütün genellemeleri en başta yasaklamak gerekir.
Cumhuriyet, “Kürt halkı” diye söze başlayıp da
sözde bir halk adına Türk düşmanlığı etmenin meşru olduğunu bize kabul
ettirmeye çalışanları dahi vatandaşlığın haklarıyla mücehhez kıldığı için
haklı, meşru ve hayırlıdır.
Asıl sözde milletvekilimiz
kendisinin ve kitlesinin cumhuriyete ne hayrının dokunduğunu
açıklayabilmelidir.
Ne mutlu Türküm
diyene!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder