1 Kasım 2023 Çarşamba

Cumhuriyetin Bize Hayrı Nedir?

 


Bir eski sözde milletvekili “Cumhuriyetin Diyarbekir’deki Kürt’e ne hayrı oldu?” diye sordu.

 

(“Sözde” diyorum çünkü hiçbir gerçek milletvekilinin yani yeminine sadık ve o yemini “namus” bilen hiçbir milletvekilinin böyle bir soru sorması düşünülemez.)

 

Evvela “Diyarbekir” diye bir ilimiz yoktur, Diyarbakır diye bir ilimiz vardır. Yani hiç kimse herhangi bir ile kendi kafasına göre isim uyduramaz. Hele Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne sadık kalacağınıza dair namusunuz ve şerefiniz üstüne bir yemin etmişseniz böyle bir şeyi asla yapamazsınız.

 

Gelelim şu “hayır” meselesine…

 

Bir devlete sadakat o devletin sağladığı menfaatlere bağlı değildir. Yani hiçbir vatandaşın, menfaatleri eksildiği için devlete isyan etmek ya da onu yok saymak gibi bir hakkı yoktur. Kaldı ki aynı sadakat, devleti kuran millete bağlılık için de geçerlidir. Çünkü devlet, milletin egemenliğinin temsil eden, onu koruyan tek yetkili mercidir, örgütlenmedir.

 

Fakat bu sözde milletvekilinin ve temsil ettiği kitlelerin ne yazık ki bu tip bağlılıkları veya sadakatleri yok. Nasıl bu kadar toptancı konuşabiliyoruz? Çünkü cumhuriyeti, “hayırsız” ve “faydasız” olarak gören sözde milletvekili sözde meşruiyetini bu sözleri söylemesi için onu seçenlere dayandırıyor da ondan. Yani ülkede bölünmeyi, ihaneti destekleyen, Türk adını ve egemenliğini inkâr eden, buna düşman olan siyasetçileri meclise taşıyabilen koskoca bir kitle var ama hiç kimsenin o kitlenin varlığını telaffuz etmesi mümkün değil. Ama bu ayrı bir tartışma konusu.

 

Gelelim cumhuriyetin bize hayrına.

 

Cumhuriyet, Türkiye denen bu güzel vatanda, Türk’ün  şanlı tarihiyle şerefli işleriyle kahraman tabiatıyla ve yüksek kültürüyle şekillenmiş medeniyetin şahikası bir rejimdir, bir toplumsal düzendir. Bu cumhuriyeti kuran toplum, tarihte Türk diye tanınan, bu adla övünen ve bu adla sayısız eser  bırakmış, dünyanın en büyük ulusudur.

 

Cumhuriyet, medeni yönüyle adı Türk olan bu yüce ulusun fertlerinin her birinin sadece bu kutsal vatanın ferdi olmak sebebiyle yüce, dokunulmaz ve vazgeçilmez olduğu düsturunu getirmiştir ki bundan daha büyük bir “hayrı” hiçbir rejim getirememiştir.

 

Kendi adıyla ve kendi kanıyla vatanlaştırdığı topraklarda başkasının söz sahibi olmasına izin vermemiştir ve bu yüzden elbette “yabancılar” için herhangi bir “hayrı” olmamıştır.

 

Sözde milletvekilimiz ise her birimiz gibi bir Türk çocuğu olarak yetiştiği bu topraklarda, bir Türk çocuğu olarak hiç kimsenin baskısına, zorlamasına, dayatmasına maruz kalmaksızın, eğitim görmüş, sağlık hizmetlerinden yararlanmış, iş bulmuş ve mülk edinmiştir. Bu “menfaatler” bu topraklarda “Türk vatandaşı” olanların ayrımsız şekilde kullanabilecekleri menfaatlerdir. Dolayısıyla üstüne giydiği ceketten, para kazanmasını sağlayan diplomasına kadar her şeyini, ayrımsız  ve farksız bir vatandaşlıktan yani Türk vatandaşlığından yararlanabilmesine  borçludur.

 

Cumhuriyetin bize en büyük hayrı bize onurlu,  bağımsız,  güçlü, şerefli bir vatandaşlık sağlamış olmasıdır.

 

Oysa sözde milletvekilimiz için “hayır” ancak devletin sağladığı ayni ve maddi menfaatlerden ve kabile kimliğine  tanınması gereken imtiyazlardan ibarettir. Evet bu bakımdan cumhuriyetin ona ve onun kitlesine bir “hayrı” dokunmamış olabilir, çünkü o ve kitlesi cumhuriyetin namusunu, varlığını, önemini anlayabilecek, bunları kutsayabilecek insanlar değildir.

 

Şimdi bana gelecek “genelleme” eleştirilerini, sözde milletvekilinin meşruiyet gerekçesi olarak kullandığı genellemeleri aynen kullanarak cevaplamak isterim. Eğer genellemek yanlışsa en başta kötülüğü, milletvekilliği ve askerlik yeminleri gibi kutsal yeminlerin tam karşıtı olarak   namus yoksunluğunu meşrulaştırmak için kullanılan bütün genellemeleri en başta yasaklamak gerekir.

 

 Cumhuriyet, “Kürt halkı” diye söze başlayıp da sözde bir halk adına Türk düşmanlığı etmenin meşru olduğunu bize kabul ettirmeye çalışanları dahi vatandaşlığın haklarıyla mücehhez kıldığı için haklı, meşru ve hayırlıdır.

 

Asıl sözde milletvekilimiz kendisinin ve kitlesinin cumhuriyete ne hayrının dokunduğunu açıklayabilmelidir.

 

Ne mutlu Türküm diyene!

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok: