İbrahim Şimşek Kürtçü
sözde tarihçiliğine yine güçlü bir reddiye ile geliyor…
ildi. Yazılanlar ve söylencelerin hiç birisi doyurucu bir gerçeklikle bağdaştırılamadı ve özellikle ortaya atılan iddialar içerisinde ,kürtlerin aslında Tanrılar olduğu.( ilk alti ay önemini buradan da anlamaktayız.)
Bir diğer iddia
ise, Hısn el ekrad kalesi.
Bu iddia gerçekten
çok ciddi bir iddiadır ve ciddiye kesinlikle alınmaması gerekmektedir, bunun da
nedeni tarihte Hısn el ekrad yada akrad diye bir kalenin olmamasıdır.
Bahsedilen kalenin ismi crak ,yada karak dır. Mercure galant yayınlamış oldugu
bir seyahatnamede , kerad kelimesinden bahseder, Belgenin yazdığına göre
Keldanilerin incilinde ki havariler bölümünde kerad kelimesi , iskitli kaçaklar
için yazılmış bir kelimedir. Biz bu gün bu insanlara curd diyoruz der. Bu bilgi
bize curd kürt kelimesinin anlamı açısından bilgi versede, aradığımız kaçaklar
değildir.
Fransa Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığının Resmi Gazetesinde yayınlanan kürdes ,öküz ve koyunları
satın aldık ,ihtiyaç sahiplerine dağıttık kaydı , bize Kürdes yada Kürd
kelimesinin insanlar için kullanılmadığını göstermektedir, bu bilgide önemli
ancak aradığımız sonuç değildir. Günümüzde bir anda cardulara kürt denilmesi
tabiki , Tanrıların kürt olması gibi saçma bir iddiadır, bir milletin varlığı
sürekliliğidir. Sürekliliği olmayan bir halk olamaz. Bir milletin tanımını da
doğru yapmamız gerekmektedir.
Kendine has bir
dili olmak zorundadır.
Kendine has toprak
bütünlüğü olmak zorundadır.
Kendine has kültürü
olmak zorundadır.
kürtçe ( kaçakca )
Bu konuda ilk çalışmayı yapan İtalyan misyoner
papaz , DAL P. MAURİZİO GARZONİ dir . Bu konuda havlu atmış ve eklemiştir,
bunlar da zaman çekimi yok , geçmiş zaman, gelecek zaman vs.
Şeref Han
Şerefname'sinde ekrad taifeleri veya Gurmançilerin konuştukları dili
açıklarken, kelimelerin önünden ve ardından yutarak konuşurlar, bundan dolayı
kimse anlamaz.
Fransız seyyahlar
ise bu dil konusunu şu şekilde açıklamıştır. Bunlar Türkmence ve Arapça
kelimeleri karıştırarak konuşurlar , ama hepsi Türkçe bilir.
Toprak bütünlüğü
En büyük iddia
kürdistan da yaşadıklarıdır. Fransız seyyahlar dağların erişilmez yerlerinde
yaşayan curdes, kürtlerden bahseder, bahsettikleri kaçaklardır. Kürdistan'da
yaşayan halkın dulkadiroğulları olduklarını ve diğer toplulukların adını verir
ve onlara curd yada kürd diye bir tanımlama kullanmazlar. Bir diğer iddia ise
zagros dağlarından gelen Gutilerin torunlarıdır. Guti'lerden kalma tabletler
okunmuştur, ve o tabletleri okuyan alimler bunların Türkler olduklarını çok
açık bir şekilde belirtmiştir.
Kültür bütünlüğü
Karşımıza ilk çıkan
kültür demirci kawa efsanesidir, bu efsane ergenekon destanının bir
versiyonudur , efsaneler coğrafyaları dolaştıkça değişir dönüşür , ancak dip
kültürünü her daim korur.
Kürdistan da ki
kazılarda kürt yada kürtlere ait olabilecek tek bir kalıntı bulunamamıştır. Bu
arkeolojik kazılardakilerin kürtlere neden ait olmadığını , kendilerine ait bir
toprak bütünlüğünün olmamasından kaynaklı olduğunu ayrıca belirtmek gerekir.
Kürdistan da yaşayan halk Türkmenler olduğuna göre , oradan çıkan arkeolojik
bulgularda dağlarda yaşayan kaçaklara aittir diyemeyiz.
Fransız seyyahlar
curd yada kürt dedikleri topluluklarda mevcuttur. Nadir de olsa evet , genelde
kürtlerden kurulan ordu derken dağlardaki, kaçaklardan kurulan bir ordudan
bahsedilir. Bu nadiren de olsa belli topluluga kürt dedikleri gerçeğinide
ortadan kaldırmaz. Peki ama kimdir bu bahsedilen kürtler ? Tamda burada
sözlükler devreye girmektedir. Tüm sözlükler curd kelimesinin lor peyniri
,kesilmiş süt , sütten üretilen ürünler anlamında kullanıldığı karşımıza çıkar.
Curd kürt dedikleri topluluklar Yörüklerdir.
İbrahim ŞİMŞEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder