Perşembenin gelişi çarşambadan
belliymiş.
Vallahi ben o kadar emin değilim
hemşerim. Artık perşembenin gelip
gelmeyeceği konusunda bir şeyler söylemek gayreti içinde olanlardan değilim,
olmadım, olmayacağım.
Hem perşembenin ne olup ne
olmadığını kim biliyor yahu? Sen biliyon mu Mahmut? Ya sen Üzeyir Abi? Değil mi
yani? Büyüklerimiz Perşembe diye bir şey var derlerse ne âlâ! Yoksa herkes
kafasına göre bir gün uydurursa olmaz!
Ne oldu? Tuhafınıza mı gitti? Neredeyse her şeyini sandıktan çıkarmaya çalışan
bir kitleyiz biz yahu! Referandumla haftanın günleri karara bağlanmadan konuşursak ahirette eksik huri alacağımızı falan
sanıyoruz abi biz.
Şimdi tabii perşembenin gelişinin
çarşambadan nasıl belli olduğuna bakmak lâzım. Belki bu işin içinde faiz kobisi
vardır. ( “Lobi”miydi la o? Amaaaan her ne boksa!”)
Yani bir takım adamlar Perşembe diye bir şey var dediyse Perşembe diye bir şeyin var olması gerekiyor mu? Bak
hiç sokaklarda falan Perşembe diye bir hayvan var mı? Manavlara bakın, Perşembe
diye bir marul da yok. Ulan nerelerinden uydurmuşlar bu perşembeyi bilmem ki
kardeşim?
Bunlar hep tek parti zihniyetinin
bu aziz millete dayattığı ırz ve namus düşmanı batılı emperyalistlerin oyuncağı
olmak gayreti içinde olanların bir uydurmasıdır.
Ulemaya bir sorun bakalım “Perşembe”
diye bir şey var mıymış?
Bunlar hep…
Konu aslında bambaşka hemşerim,
vallahi başka… Buradan “ melekler ve icatlar konusuna” doğru gidiliyor ama ben
başka bir şeyden bahsedecektim. Kafa dağıldı.
Bu atasözünü söyleyen muhterem
abimiz muhtemelen: “Hemşerim, ben senin yapacağın işin ta… Çarşamba yol
ayrımından sola dönmezsen Perşembe’ye varamazsın! Ne biçim şoförsün?” diyerek
otobüs şoförünü kalaylamıştır amma mantık tarihine de geçmeyi başarmış.
Elbette Hogwarts’taki seçici
şapkadan çok daha akıllı referandum ve seçim sandıklarınız olmasına rağmen bu abinin dediği
başka bir şey. “ Hemşerim, “Ne ekersen onu biçersin!” dedik anlamadın. Bari toplu
taşımadan bir örnek vereyim ki kafan bassın!”
Tabii memlekette artık neredeyse hiçbir
şey ekmeden her şeyin market raflarından elde edildiğini sanan koskoca bir
demokratlar sürüsü haline gelmiş olsak da gene de kalan beynimizin , buğdayın tarlaya ekildiğini
falan hatırlayacak kadar bir kısmının hâlâ yaşadığını umuyorum.
Şimdi bana anlatır gibi
anlatıyorum. Tarlaya… Tarla var ya hani traktörler, pulluk demiri falan… (
Anneee! Benim pul koleksiyonumu bu adam açlmış!” diyerek suç duyurusunda bulunacak binlerce vatan
evladı yetiştirdiğinizi bilmenin huzuru ve mutluluğu içinde söylüyorum ki
pulluğun sizin evladınızın pul koleksiyonuyla bir ilgisi yoktur. O bir ziraî
araçtır. Tamam tamam… Şimdi içinizden biri “ Zira ne la? Ergenekoncu musun sen?”
diye üstüme atlayıp gırtlağımı kesmeye falan kalkışabilir, sıkıntı yok. Pulluk
toprağı havalandıran, belli bir
derinliğe kadar kazan demirden bir alet.
“ Demirden korksak trene binmezdik koç! Adam ol, delikanlı gibi konuş!” diyecek
bütün abilerime de hörmetlerimi sunarak
müsaadenizle yoluma devem edeceğim…)
Neyse… Sözün özü: tarlaya buğday
ekersen marul biçemezsin ki marul zaten biçilmez.. Ya da bir tarlaya kondun…
Kentsel dönüşümü bekledin. Şansına bak ki belediyeye para yediren bir abinin
sayesinde otoyol başka yerden geçirildi… tarlaya sıçtığınla kalırsın.
Normalde ben çok daha kuru yazardım ya gece pencere açık kalmış, her şey
yağmurda ıslanmış. Benim beyin de rutubetlendi herhalde.
Ama… Yukarıdaki mezkur abinin ( Yok yok, mevzu değil… ) Bahsettiği
şey şu:
Maksat şu: Neyi, nasıl yaparsan neticesini ona
göre alırsın. Tesisatı delersen evini neden su bastığına şaşmayacaksın.
Sokaklara çöp atarsan sokağının neden bok koktuğuna şaşmayacaksın. Hem erotik
film seyretmeden edemeyip hem de sana
cennette bilmem ne memeli , bilmem kaç tane huri vaat eden adamlara oy verirsen,
girdiğin sitenin ertesi gün neden kapandığına şaşmayacaksın. Hem karının,
kızının emniyette olmasını isteyip hem de başı açık her kadına “satılık ya da
kiralık” diyen adamlara oy verirsen başı
kapalı kadınların bile her gün nasıl
dövüldüğüne ya da tecavüze uğradığına şaşmayacaksın.
Off be! Gene pek bir halk
düşmanı, kuru, seçkinci oldum ben!
Yani jakoben Kemalistlerin bu
ülkede kadınların ve kızların zorla kapattırılmasına izin vermedikleri o
günlerin ah o günlerin … O günlerdi ki
bu memlekette memleket yoktu. Neyse anladın sen onu. Anlamadıysan da “ Bay bay
hepiniz!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder