Sigortasız Kaçak Elektrik Kullansak Mı
Kullanmasak Mı?
Bu konu pek muhataralı. Yazıp
çizmek bile insanı ürkütüyor. Ama gelin görün ki yarın bir gün torunlar
sorduğunda verecek bir cevabımız olmalı.
Anayasanın on sekiz maddesi
değiştiriliyor. Ahaliye soruluyor: “ Maddeler hakkında bilginiz var mı?” diye;
evetçiler arasındaki yaygın cevap: “Bilmeme
gerek yok!”
O halde acizane anlayışıma
göre yorumlayayım:
Anayasanın amacı ve anlamı, bir
ülkenin egemenlik alanını ve şeklini
tanımlamak ayrıca egemenin işlerine
hukuka dayalı belli sınırlar getirmek. Egemenliği seçilmişler ve atanmışlar eliyle
kullandığımıza göre bunların, bizime gemenliğimizi kötüye kullanmasının bir
şekilde engellenmesi gerekiyor.
Bu açıdan anayasa bir elektrik
sigortası işlevi görüyor. Birilerinin iktidar manisi kabarıp da egemenliği
sömürmeğe falan kalkarsa anayasa onlara “Dur!” diyor. Bu açıdan
Anayasa yaptırımsız bir uzlaşı metni
falan değil. Anayasa maddelerine aykırı davranmak alenen suç!
Gelelim değişikliklerin ruhuna!
Aslında değişikliklerin bir ruhu falan yok.
Değişikliklerin özü şu: “Yahu yapılacak
işler için bu kadar kanuna, bu kadar denetime falan ne gerek var? “İlgili
kanunlar, yasama denetiminde, meclis
kararıyla" gibi ifadeleri toptan kaldırıp yerine “ Cumhurbaşkanı tarafından” ibaresini
yerleştirirsek kesintisiz bir egemenlik akımı elde ederiz!" Deniyor. Eh ne de
olsa cumhurbaşkanını millet seçtiğine göre cumhurbaşkanının iradesi halkın
iradesi olmuyor mu?
Sorun şu: İşlerin yapılma şekline
dair konulan bütün kayıtlar, amillerin birkaç
defa düşünerek ve denetlenerek hareket etmesi gerektiği düşünülerek konulmuş.
Oysa getirilen değişiklikler diyor ki: “Bir şey yapılacaksa cumhurbaşkanı
yapar!” Yani aslında meclisinde hükümetin de bir anlamı yok. Doğru ve
seçilmiş bir tek cumhurbaşkanı seçmek varken neden o kadar çok milletvkili
seçmekle uğraşalım ki?
Kısa kesiyorum: Yapılmak istenen şey evde hem kaynak makinesi
hem buzdolabı çalıştırabilmek için sigortaların kaldırılmasından ibaret. İyi
hoş da gelen fazla akım evi yakarsa ne
yapacağız? Onun cevabı yok.
Not: "Sen bu halkı aptal mı sanıyorsun? Elitist, empati yoksunu, halk düşmanı! Türban takanlara biraz empati göstersene! Onlar ne derse o olur!" eleştirilerini hemen bekliyorum...
1 yorum:
sayın Çelik, yorum yerine size minik bir yazı ile cevap vereyim, istedim. Umarım ön yargılarınız hayal kırıklığına uğramamıştır. Ellerinize sağlık. Bu arada aynı gemideyiz.
Yorum Gönder