2013 yılında Boston
Maratonuna yapılan bombalı saldırıyı konulan Patriots Day, ‘Kara Gün’ filmi
2016 yapımı. Yönetmen koltuğunda Peter Berg var, senaryonu Peter Berg ile Matt
Cook yazmış. Filme konu olan saldırıyı kısaca özetlemek gerekirse; iki Çeçen
kardeş hazırladıkları el yapımı bomba ile maratonun bitiş çizgisine yakın bir
nokta da gerçekleştirdikleri saldırı ile 3 kişi hayatını kaybeder ve 200 kişi
yaralanır. Saldırganlardan Tamerlan Tsarnaev, 3 gün sonra polisle girdiği
çatışmadan ağır yaralı olarak, diğeri Cevher Tsarnaev, 19 Nisan günü bütün gün ve
gece süren bir insan avı sonucunda yakalanır. 19 Nisan günü boyunca Boston ve civarında
toplu taşıma araçları, iş yerleri, okullar ve üniversiteler dahil bir çok
kuruluş kapatılır ve halkın dışarı çıkmamaları ve kapılarını kilitli tutmaları
istenir. FBI ve polis güçleri ortak hareket eder ve her zaman ki gibi sıradan
bir polis memuru birden kahraman olur.
Filmde kopan ayaklar,
bacaklar kan ve dehşet görüntüleri eşliğinde veriliyor. Zaman zaman orijinal haber
görüntülerine kullanılmış, Barack Obama’nın konuşması gibi. Filmde bir kare de
J.F. Kennedy’in fotografına var ki ‘ne şimdi dedirtiyor’, sanırım yeni seçilen
Cumhuriyetçi Başkan Trump’a selam vermişler. Filmde ironik bir sahne de var;
Çeçen saldırganın eşi FBI tarafından sorguya alındığında, avukat istiyorum,
diyecek kadar Amerikalı olmayı içselleştirmiş.. Film sanatsal anlamda pek bir
şey ifade etmediği gibi oyuncuların özellikli çabası da yok.
Pekiyi bu film neden mi
anlattım?
Bizde vaka-ı adliyeden
olaylar haline gelen terör saldırılarını düşündürdü de ondan.
Hemen her filmde eleştirseler bile Amerikan
Devlet geleneğine bir öykünme vardır. Bir taraftan eleştirirler, bir taraftan
FBI, CSI, NSA kutsarlar, ulusal muhafızları ile gövde gösterisi yaparlar. En nihayetinde
Amerikan halkının yaşam tarzına kim müdahale ederse, cezasını bulur. Bu noktadan
bakıldığında halkının kişisel özgürlüklerini ve yaşam tarzını yasalarla güvence
altına almış, ekonomik ve siyasi açıdan güçlü bir devletin bir parçası olmak,
çok da imrenilesi gözükmüyor değil..
Bizde ki kadercilik bir
gün nasıl olsa öleceğiz, şu ya da bu nedenle, anlayışı; anlaşılan terör
saldırılarını daha kolay kabul edilir kılıyor.Aslında Ortadoğu coğrafyasında
genel hakim inanç bu şekilde..Niçin, neden veya nasıl oldu; en önemlisi aksiyon
almakta kim yetersiz kaldı, gibi soruları sormak yerine ampirik bir tavırla
suçlayacak bir dış odak bulmak(Haklılık payı olmakla birlikte) hem kendini
tebaa olarak görmekten bir türlü kurtaramamış halkın hem de hükümetlerin işine
gelir. Bu coğrafya da aslında insan hayatının değeri yoktur dolayısı
özgürlüklerin ve yaşam tarzlarının da.
Düşünmek, sorgulamak
ağır işçilik.Sizin yerinize karar veren bir erk.Tebaa oldunuz mu her şey daha
kolay..En nihayetinde ye, uyu, üre; münasip görülürse çalış yoksa sana
verilenle yetin. Burada sıkıntı sen tebaa olmayı reddediyorsan çıkıyor. Benim
bedenim, benim seçimim, benim yaşamım dediğinde..
Aslında her terör
saldırısı, yaşam tarzına bir müdahaledir. Başta yaşama hakkı olmak üzere..Her
saldırı özgürlüklerinizden birazı götürür. Önce haber alma özgürlüğünüz
kısıtlanır, sonra sizin yerinize karar verenler, seçtikleriniz ya da tebaası
olmayı kabul ettikleriniz, öncelikler listesi oluşturur. Saldırı amacına tam on
ikiden ulaşır. Hayatta kalayım derken hayatta olmanızı değerli kılan ne varsa
bir bakmışsınız elinizden uçup gitmiştir.
2 yorum:
Ne zamandır blogda film anıtımı ve eleştirisi yoktu.
Gerçi bu yazıya film eleştirisi demek de saçma olur ama iyi bir gözlemci olan iyi bir entelektüelin film okuması demek belki daha yerinde olur.
Ama burada ben yazıyı eleştirmeyeceğim buna gereke de yok.
Derya Hanım hayata nasıl bakmamız gerektiğine dair güzel bir örnek vermiş, iyi bir saptamada bulunmuş.
Derya Hanım'ın "hayat tarzı" paradigmasını çok değerli buluyorum. Bu konuyu blogda daha sık incelemesini de gönülden arzuluyorum.
Lütfen okuyalım, okutalım; dahası yorumlayalım.
Sayın Çelik, değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. Ülkenin içinde bulunduğu süreci düşününce yazdıklarım, kifayetsiz kalıyor.
Yorum Gönder