"Eski Zaman Beyleri" ve "Bir delinin Hatıra defteri" adlı kitaplarını okudum, aklımdaysa hiçbir tat kalmadı.
Şimdilerde ( yani bir saat evvel) "Ölü Canlar'a" başladım ve daha ilk üç sayfasında inanılmaz sıkıldım.
Şu kadarını söylemeliyim Dostoyevski okuduktan sonra çekilir şey değil. Rus edebiyatına tövbe etmek istiyorsanız birer bir. Neyinin sevildiğini şimdiyekadar anlayabilmiş değilim.
Anlatımındaki kasıntılık, tasvir merakı insanı bunaltıyor. Konuyla ilgisi olur mu bilmiyorum ama Alatlı'nın "Gogol'ün izinde" gitmesine bir anlam veremiyorum. Rus tabiatınıanlatan hem de çok daha iyi anlatan başka yazarlar yokmuş gibi...
Kısacası "şimdilik" sevmedim, sevmek de içimden gelmiyor! nerede Çehov'un sade ve işlek anlatımı, nerede Dostoyevski'nin tabii diyalogları ve karakterleri ve psikolojik tahlillerindeki derinliği nerede Gogol'ün rüküş dekoratör zevkiyle ortaya yığdığı tasvirler...
Kısacası hiç kimseye tavsiye etmiyorum! En azından Rus klâsiklerine onunla başlanmamalı...
Gene de okur yazarlık belâsına dayanmaya çalışacağım…
Şimdilerde ( yani bir saat evvel) "Ölü Canlar'a" başladım ve daha ilk üç sayfasında inanılmaz sıkıldım.
Şu kadarını söylemeliyim Dostoyevski okuduktan sonra çekilir şey değil. Rus edebiyatına tövbe etmek istiyorsanız birer bir. Neyinin sevildiğini şimdiyekadar anlayabilmiş değilim.
Anlatımındaki kasıntılık, tasvir merakı insanı bunaltıyor. Konuyla ilgisi olur mu bilmiyorum ama Alatlı'nın "Gogol'ün izinde" gitmesine bir anlam veremiyorum. Rus tabiatınıanlatan hem de çok daha iyi anlatan başka yazarlar yokmuş gibi...
Kısacası "şimdilik" sevmedim, sevmek de içimden gelmiyor! nerede Çehov'un sade ve işlek anlatımı, nerede Dostoyevski'nin tabii diyalogları ve karakterleri ve psikolojik tahlillerindeki derinliği nerede Gogol'ün rüküş dekoratör zevkiyle ortaya yığdığı tasvirler...
Kısacası hiç kimseye tavsiye etmiyorum! En azından Rus klâsiklerine onunla başlanmamalı...
Gene de okur yazarlık belâsına dayanmaya çalışacağım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder