9 Mayıs 2025 Cuma

Herkes Yazsa Ne Güzel olur

 

Yazınca insan iki şey kazanıyor.

Ne saçma sapan bir cümle oldu yahu!

Yazı sanki insanı iki yolla iyileştiriyor.

Birincisi, düşüncelerinin irinleşmesini engelliyor, insanın onları drene edebilmesini boşaltabilmesini sağlıyor.

Çünkü özellikle izlenimlerle beslenen fikirler, dışarı vurulmazlarsa insanın içinde zehirli kistler haline birikiyorlar.

Onları ifade ettiğimizde onlar üzerindeki hâkimiyetimizin farkına varıyoruz. Böylece onların esiri olmadığımızı, onları değiştirebileceğimizi görüyoruz. Fikirlerin kafamızda kendiliğinden ve kontrolsüz bitivermediklerini, onları kendimizin oluşturduğunu anlıyoruz.

Yazanın ikinci yararı ise bir şey inşaa edebildiğimizi görerek mutlu oluyoruz.

Çünkü düzgün bir cümle kurmak düzgün bir çizgi çizmek gibidir.

İnsan ölmemek ister.

Yazı geride kalan izimizle bizi ölümsüz kılar.

Aslında ölümsüzlükten murat, bir eser, bir iz bırakabilmektir. Dünyada bir etkimizin olduğunu görebilmektir.

Çünkü insan ancak anlamla yaşar.

Anlam oluşturmaksa etki etmenin, eser yaratmanın ilk adımıdır.

Hayır hayır…

Her zaman meşhur yazarlar olmayacağız elbette…

Her zaman, herkesçe de beğenilmeyeceğiz.

Ama düşüncelerimizi düzgünce söze dökebilmenin öz tatminini, öz hoşnutluğunu yaşayacağız.

Çünkü insanın en serinkanlı ve tarafsız hakemi aslında kendisidir.

Ve “iyi ki yaptım” diyeceğimizi bir eser bırakana kadar devamlı uğraşacağız.

Elbette bunu entelektüeller yapacak.

En azından beni bu gece, bugün geride bir şey bırakabilmenin huzuruyla uyuyacağım.

Benim size acizane önerim. Her birinizin birer blog açarak o blogda düzenli olarak yazmanızdır.

Ne güzel…

“Bütün kabile kızar bana..” diyordu ya MFÖ…

Oysa kabilenin mitlerini sanatçılar yaratıyordu.

Ne güzel…

 

Hiç yorum yok: