Sorun Terör Mü Egemenlik İddiası
Mı? Yaygın Ve Kalleş Bir İhanete Kısa
Bir Bakış
Kürt ayrılıkçı terörünün silahlı
koluna karşı olmak memlekette neredeyse ezbere bir tepki oldu. Herkesin ağzında
bir “ Bu iş silahla çözülmez!” sakızı…
Oysa bebek katili, bölücübaşı,
başhain Abdullah Öcalan daha üniversite yıllarında “ Bu işin ancak silâhla
çözüleceğini” kendi açısından söylemiş.
Yani Kürt ayrılıkçılığının silâhlı ayağının anladığı tek dil silâh ve
böylesi bir düşmanlıkla hâlâ “ usul hukuku” gözetilerek mücadele
edilebileceğini düşünmek de saçma. Ahmet Amca, Ayşe Teryze için söyleyecek
olursak “ Teröristi bulduğun yerde yok etmezsen, sonradan karşına kartondan bir
kahraman olarak çıkıveriyor.” Gerçi pek Ahmet Amca işi olmadı ya belki bir de
şöyle söylersek halkımız daha iyi anlar. “ Kürt teröristleri anca silahtan
anlar! Bulduğun yerde kafasına sıkacaksın!”
İş terörden ibaret değil. İşin tam adı: “Kürt ayrılıkçı terörü”.
Bu işin iki ayağı var: Yani bu iş
iki ayak üstünde yürüyor.
Bu ayaklardan biri hepimizin
kısaca” “terör” diye bildiği silahlı ihanet, silâhlı kalkışma… Bunun amacı
ülkenin bir bölümünü silahlı “mücadele” ile Kürdistan diye bölmek. Yani “terör”,
kimliği olmayan, kimin yürüttüğü belli olmayan, ne idüğü belirsiz bir şey
değil. Bu işin failleri Kürt olmakla
övünüyor ve ülkedeki bütün Kürt’lerin adına Mehmetçiğimizi, öğretmenlerimizi vs
şehit ettiklerini her gün, gözümüzün içine baka baka söylüyorlar.
Kürt etnik ayrılıkçılığının
ikinci ayağı da “siyasi propaganda”. İstanbul seçimlerinde “Kürtlere teşekkür
eden” parti yetkilileri komşuluk ettiğimiz insanların aslında bizden
olmadıklarını, ayrı bir ulus olduklarını
söylüyorlar. Yani Kürt Mehmet Abi seninle benimle komşu olarak yaşıyor,
aynı mahallenin muhtarına aynı ay yıldızlı nüfus cüzdanlarıyla gidiyoruz,
senden benden ev alıp sana bana tarla satabiliyor, seninle benimle bir
anlaşmazlığı oldu muydu “Türk Milleti adına karar veren” mahkemelere gidebiliyor.
Gel gör ki birileri, Kürt Mehmet
Abi’nin benden ayrı bir ulus olduğunu, “kafasına göre takılabileceğini”
kafasına göre takılmasına izin verilmezse; “memleketten” gelecek aşiret
üyeleriyle ya da “ Bodruma çok da uzak olmayan
Cizre’den" gelecek arkadaşlarla canımıza
okuyabileceğini, Kürt’lerin günlük hayatta söz gelimi alınlarında “Kürt” yazılı
bir etiketle dolaşmalarına izin verilmezse “PKK’nin bizi tükürüğüyle
boğabileceğini” söylüyor.
Terörü kabullenebilir miyiz? “ Ne
yapalım canım, adamlar haklı… Bir iki yeri bombalasalar ne olacak?
Bombalasınlar da azıcık rahatlasınlar.
Hem zaten biz geldiğimizde onlar vardı, biz burada misafiriz, işgalciyiz." diyebilecek
kadar geri zekâlı olan var mı aramızda? Kimse kızmasın ama bilhassa CHP’nin
içinde bu şekilde düşünen milyonlar var. İnanmazsanız Kobani eylemlerinde CHP bayrakları açan gençlik kolları üyelerine, PKK renklerine “özgürlük” renkleri
diyen CHP milletvekillerine falan bakabilirsiniz.
Ha şimdi birileri kötü misali
emsal kabul edip de Habur’dan 29 Ekim’de törenle peşmerge piçlerini
geçirenlerin hiç mi suçu olmadığını söyleyecek, bekliyorum…
Sorun zaten bu… “Türkiye sadece
Türklerin değil!” diyen şeriatçı muktedirlerin kötülüklerine bakıp da PKK’yı ve
Kürt bölücülüğünü meşrulaştırabileceklerini sanan gerzekler, işin sadece şurayı burayı bombalamak olmadığını anlayamıyorlar.
İşin aslı, PKK Kürt etnik
ihanetini ve kalleşliğini destekleyen milyonlarca sözde seçmenin, aslında Türk
adına ve Türk egemenliğine düşman olması ve
açıkça egemenliğimizi ve vatanımızı bölerek Türk vatanında bir Kürdistan
yaratmak istemesi.
Yani senin anlayacağım hemşerim… “Terör”
dediğin şey: Türkiye’de bir Kürdistan yaratmak
isteyen bir kısım adamların sana arada bir “Höt!” demesi. İstedikleri de senin Kürt aşiretçiliğinden ve
Kürt tabanlı silahlı tehditten korkarak vatanının bir kısmını Kürt’lere kendi
gönül rızanla teslim etmen. Gene anlayamadın eminim de şöyle söyleyeyim belki
anlarsın:
PKK ve HDP sana “ Tecavüz
kaçınılmazsa zevk almağa bakarım be!” dedirtmek istiyor. Dağda elinde kalaşnikof taşıyan maymunların
tercümanları seni her gün “ Bir gün kapınıza bir astsubay gelir!” diyerek
tehdit ederken sen çocuklarının, torunlarının, kardeşlerinin doğuda,
güneydoğuda beton paneller arkasında sağ
salim tayin günü beklemesini istiyorsun.
Bilmem anlatabildim mi?
2 yorum:
Tesbitler isabeli.Kendine Türküm diyen insanlar bıçak kemiğe dayanınca gerçeği anlarlar da biraz geç olur.Olsun.Kurtuluş savaşı da benzer dangalaklara rağmen başarıldı.
Okuduğunuz ve yorumladığınız için teşekkürler. Ne zamandır yoktunuz, özlettiniz. Umarım milletimiz dediğiniz gibi uyanabilir. Saygılar.
Yorum Gönder