İnsanlar iki farklı olayı, süreci ya da kişiyi karşılaştırırken belirsiz bir durum söz konusu olduğunda, "temsil edilebilirlik, bulunabilirlik, sayısal bir veri karşılaştırılıyorsa çıpa( Kişi başına günlük kalori ihtiyacı gelişmiş ülkelerde 3390 kalori, gelişmekte olan ülkelerde 2480 kalori, az gelişmiş ülkelerde 2070 kalori- yoksulluk sınırı, gibi..), kısa yollarını kullanarak bir yargıya varır.(Kahneman, Belirsizlik Altında Yargı, Makale)
Metroda yaşlı bir insana yer veren, yine metroda gözünü gözünüze dikmeden oturan birini 'iyi' olarak tanımlamakta bir sakınca görmeyiz çünkü daha yavaş, bilinçli ve zahmetli bir düşünme biçimini kullanmamış anlık karar verilmiştir.Yaşlıya yer veren, yaşlı kişinin kokusundan rahatsız olduğu için,
gözlerini size çevirmeyen kişinin psikolojik problemleri olduğu için bu davranışları yaptıklarını bilinse yine 'iyi' tanımı yapabilir miydi?
Duygular, sezgiler ve zor bir soru geldiğinde ikamenin farkına varmadan onun yerine daha kolay soruyu yanıtlamak olarak ortaya çıkan kısa yollar kararlarımızı etkiler. 31 Mart'ta yapılacak Yerel Seçimler ile ilgili sokak röportajlarında, hangi adaya oy vereceksiniz sorusu kolaylıkla yanıtlanırken , neden oy vereceksiniz sorusunun geçiştirilmesi gibi. Sorunların göreceli önemini belleklerinde ne kadar kolay ulaşabildikleri ile değerlendirilir, Çocuk istismarları ile ilgili haberler medyada gündem oluşturduğunda topluma olarak en önemli sorunumuz ne sorusu yöneltilse idi; yanıt büyük olasılıkla "Çocuk istismarları" olurdu.
Siyaset yapmak tüm bu nedenlerden dolayı daha kolaydır da politika üretmek zordur. İnsanların duygu ve sezgilerine hitap eder ve kolay yanıtlayacakları sorulardan olursanız vazgeçilmez bir siyasetçi olabilirsiniz. Bu kadarını bile başaramıyorsanız, siyasetçi değilsinizdir. Son iki yüz yıldır, insanoğlu hiç üretmediği kadar bilgi üretti. Buna karşın, bilim insanlarını mucitleri değil, siyasi romantizmin, popülizmin dilini etkili kullanan siyasileri lider olarak gördü.
Bir şeyi, kişiyi ya da durumu iyi olarak tanımlamakta zorlanmıyorduk. Siyasetçi olarak duygusal bağ kurduğumuz kişileri de iyi olarak tanımlıyoruz. Örneğin, Mansur Yavaş'ı anlatırken güler yüzlü çok iyi adam diyor, taksi sürücüsü. Güler yüzlü olması ile kolay yanıtını da getiren belediye başkan adayı durumuna sokuyor, Yavaş kendisini. Aslında bilinir ve Ankaralı olmasıyla temsil edilebilirlik şartlarını sağlayarak çoktan rakibine karşı üç kısa yol koşulunu seçmenleri için yerine getirmiş oluyor.
Türkiye'de parti genel başkanlarını liderlikle özdeşleştirme gibi bir yanılgı söz konusu.Liderlik üzerine sayfalar dolusu yazılabilir. Yukarıda anlatılan üç kısa yol koşulunu sağlayan her siyasi lider midir? Halkın veya sizinle duygusal bağ kuran kitlenin sizi lider olarak görmesi detaylandırılması gereken şartlara bağlı değil. Bu üç koşulu yerine getirdiğinizde sıradan hatta kendini uzman gören insanların sizi 'liderim' olarak tanımlaması için yeterli.
Meral Akşener, İYİP Genel Başkanı. Kadın ve uzun süredir siyasetin içinde mi, temsil edilebilir mi? Türkiye daha önce bir kadın başbakan deneyimi yaşadı mı, Akşener, o başbakanın kabinesinde bakan mı yani benzer bir senaryo bulunabiliyor mu; tüm bu soruların cevabı evet ise Meclis Başkan Vekilliği yaptığı dönemden belirli bir sempati kazandıysa bu onu lider mi yapar yoksa insanların yanıtını kolay verdikleri bir siyasetçi mi?
Aslında sokaktaki insana hatta konusunda uzman kişilere (uzmanlık alanları dışında) çok anlam
yüklüyoruz.Verdikleri tüm kararları özellikle siyasi tercihlerini belirleyen kararlarını bilinçli ve zahmetli bir düşünce evresinden geçirerek aldıklarını düşünüyoruz. Yani tüm ekonomik verileri gözden geçirdiklerini, ülkemizdeki Suriyelilerin sığınmacı olduklarının, mülteci olmadıklarının farkında olduklarını, kişisel özgürlükleri konusunda diğerlerinden daha bilinç düzeyi yüksek olarak hareket ettikleri ön yargısı ile hareket edip, kendi tahminlerimizi dile getiriyoruz. Şey gibi her tarih profesörünün aslında birer Henry Kissinger hatta global ekonomi konusunda duayen olduğunu düşünüp diğerlerinin de bu fikri hap şeklinde yutacağını düşündüğümüz gibi.
31 Mart Yerel Seçimleri ile ilgili öngörülerimiz aslında temennilerimiz...Çünkü bu temennilerimiz de bizim kısa yollarımız ile verdiğimiz yargılarımız.
1 yorum:
Yazarımız gene güzel bir yazıyla bizi sevindirdi. Aklına, eline sağlık.
Yorum Gönder