Son zamanlarda genetik destekli ırkçı analizler, etnik ırkçılığı bağrına basan gerek liberal gerek kolektivist çarpık hümanizmler ve silah tehdidiyle “barışı” savunan hilkat garibelerinin el birliğiyle “Türk” adına saldırmak pek popüler bir hal aldı.
Öyle ya! Bu ülkede sadece etnik gruplardan biri olan Türk’lerin memlekete adlarını vermeye ne hakları varmış?
Tabii bu saldırının birkaç cephesi var:
Öyle ya! Bu ülkede sadece etnik gruplardan biri olan Türk’lerin memlekete adlarını vermeye ne hakları varmış?
Tabii bu saldırının birkaç cephesi var:
Birisi Türk adının ontolojisine yönelik bahsettiğimiz çarpık genetik ırkçı yaklaşımlar.
Zaten memleketin genetik haritasında Türk de olmadığından, bu memlekete nasıl sahip çıkıyor Türk’ler? Ortada koskoca genetik bilimi dururken kimin Türk olduğunu söylemeye hakkı var ki? Türk olduğunu söyleyene, kırk binyıl önceki atalarının genleri gösterilir ve o da böylece Tür kolmaktan vazgeçiverir!
Diğeri uydurma tarihsel yaklaşımlar... Selçukluları'n aslında Türk olmadığı, keza Osmanlılar'ın zaten bambaşka bir millet olduklarına varıncaya kadar bir alay zırva karşı konulamaz tarihi hakikatler olarak sürekli ortaya dökülüp duruyor.
Diğer bir yaklaşım liberal haklar teorisini sömüren, bu hakları bulanıklaştıran ve bu şekilde etnik terörü meşrulaştırmaya çalışanlar, gene liberallerin bir kısmı dahil olmak üzere sosyolojiyi kolektivist ve düşmanca okuyarak etnik terörün “siyasi” kanadına meşruiyet getirmeye çalışanlar…
“Türk” adının anlamsızlaştırılması halinde memleketin daha âdil olacağını sanan “iyi niyetliler” de bu sömürüye alet oluyor. Sanılıyor ki bütün sorun “Türk” adından kaynaklanıyor ve artık Türk adı anılmazsa etnik terör yatışacak, böylece barış hüküm sürecek. Sanılıyor ki "Türk" değil de "Türkiyeliyiz", dersek herkes etnik ırkçılıktan vazgeçiverecek?
Doğal olarak mesela bayrağımızın da “Türk bayrağı” değil, herhalde “Türkiye bayrağı”, ordumuzun Türk ordusu değil, “Türkiye ordusu” falan olması gerekiyor, bu durumda?
Dünyanın hiçbir yerinde bir memleketin dilinin, adının, egemenlik hakkının azınlık rızasına bağlandığı görülmemiştir. Her ülke kurucu çoğunluğunun takdiriyle yönetilir. Elbette azınlıktaki vatandaşları da herkes gibi dokunulmaz , devredilmez ve vazgeçilmez, temel haklara sahiptir ama ülkenin kaderi hakkındaki çoğunluk kararına isyan etmesi, hele buna silahla mukabele etmesi düşünülemez. Veya mesela “Niye bu ülkenin adı Almanya!” diyemez.
Fransa’da veya Rusya’da ve hatta Amerika’da hiçbir “azınlık” ülkelerinin adlarını tartışmazlar. Ülkeye adını veren milletin varlığını inkâr ederek hiç kimse hümanist olamaz. Vatandaşlık bağı da bu milletin adıyla anılır. “Türk vatandaşı, Rus vatandaşı, Alman vatandaşı” gibi…
Bir kere daha belirtmeliyiz ki temel haklara saygı dışında hiç bir kayıt ve şart kabul etmeksizin bir ülkenin, devletin, tayin edicisi, belirleyicisi o ülkenin kurucu çoğunluğudur.
Bu Türk karşıtlarının nedense Karabağ hakkında gıklarının çıkmaması da çok ilginç elbet.
Türk adının yok olmamasını sağlayacak biz değiliz hiç merak etmesinler. Bu adı düşmanlarımız yeterince iyi hatırlıyor ve biliyor...
“Türk” adının anlamsızlaştırılması halinde memleketin daha âdil olacağını sanan “iyi niyetliler” de bu sömürüye alet oluyor. Sanılıyor ki bütün sorun “Türk” adından kaynaklanıyor ve artık Türk adı anılmazsa etnik terör yatışacak, böylece barış hüküm sürecek. Sanılıyor ki "Türk" değil de "Türkiyeliyiz", dersek herkes etnik ırkçılıktan vazgeçiverecek?
Doğal olarak mesela bayrağımızın da “Türk bayrağı” değil, herhalde “Türkiye bayrağı”, ordumuzun Türk ordusu değil, “Türkiye ordusu” falan olması gerekiyor, bu durumda?
Dünyanın hiçbir yerinde bir memleketin dilinin, adının, egemenlik hakkının azınlık rızasına bağlandığı görülmemiştir. Her ülke kurucu çoğunluğunun takdiriyle yönetilir. Elbette azınlıktaki vatandaşları da herkes gibi dokunulmaz , devredilmez ve vazgeçilmez, temel haklara sahiptir ama ülkenin kaderi hakkındaki çoğunluk kararına isyan etmesi, hele buna silahla mukabele etmesi düşünülemez. Veya mesela “Niye bu ülkenin adı Almanya!” diyemez.
Fransa’da veya Rusya’da ve hatta Amerika’da hiçbir “azınlık” ülkelerinin adlarını tartışmazlar. Ülkeye adını veren milletin varlığını inkâr ederek hiç kimse hümanist olamaz. Vatandaşlık bağı da bu milletin adıyla anılır. “Türk vatandaşı, Rus vatandaşı, Alman vatandaşı” gibi…
Bir kere daha belirtmeliyiz ki temel haklara saygı dışında hiç bir kayıt ve şart kabul etmeksizin bir ülkenin, devletin, tayin edicisi, belirleyicisi o ülkenin kurucu çoğunluğudur.
Bu Türk karşıtlarının nedense Karabağ hakkında gıklarının çıkmaması da çok ilginç elbet.
Türk adının yok olmamasını sağlayacak biz değiliz hiç merak etmesinler. Bu adı düşmanlarımız yeterince iyi hatırlıyor ve biliyor...
Azerbaycan kadın milletvekili heyetinden Genire Paşayeva’nın şu sözleri çok manidardı: “Onlar Azerbaycan vatandaşı oldukları için öldürülmedi, TÜRK OLDUKLARI İÇİN ÖLDÜRÜLDÜLER!” Türk adının düşmanlarına tokat gibi bir cevap.
2 yorum:
Bu çok doğru tesbitlerinize bir de şunu ilave edeyim Afşar Bey.Milletlerarası kurallara göre azınlıklarını tarif ve tayin etme hakkı devletlerin kendi hakkıdır.Bizim azınlık kabul etmediğimiz,kendimizden saydığımız birileri etnik ırkçılık yaparak zorla azınlık sayılma peşindeler.Selamlar.
Selcen Hanım,
Hoşgelmişsiniz...
Modern bir hukuk devletinde azınlıkların, çoğunlukların hışmından korunmak dışında ekstra bir imtiyazları yoktur.
Bundan dolayı azınlık olmanın da esasında bir önemi yoktur.
Bizden ayrılmak peşindekilerin"aıznlık" tanımı ise bundanfarklı. Önce bunasığındılar baktılar ki kendiliğinden toplumdan tecrit edilecekler, "Azınlık değiliz!" demeye başladılar.
Azınlık değiilerdi zaten ve ayrıma da taabi tutulmuyorlardı. Bunların hepsi, ayrılığı meşrulaştırmaya çalışan saçma sapan söylemler.
Bu ayrımı da mutlaklaştırmak için ırka kadar dayanıyorlar ama nedense kimse onlara "ırkçı" demeye cearet edemiyor.
Allah sonumuzu hayreylesin, ne diyelim, gene bekleriz.
Yorum Gönder