Gülay GÖKTÜRK, severek okuduğum bir yazar. Sevdiğim yönü ilkeli düşünmesi. Saçma sapan Marksist analizlere iman derecesinde bağlanıp da liberal ilkelere saldıran bağnaz yoldaşlarından ayrı…
Gene de bazen, bana liberal ilkelerle ilişkisi zayıfmış gibi gelir. Bunun iki sebebi olabilir:
Birincisi en nihayetinde, “millet” kimliğini tamamen reddeden , buna mukabil etnik kimliğe tapınma derecesinde bağlı Marksist ekolde yetişmiş olması ve “haklar” düşüncesine bakışında hâlâ kolektivist düşüncenin izinin olması. Elbette bunlar muhtemel açıklamalardır.
22 Nisan Tarihli yazısında Sayın Göktürk “Texas'ta Çay Partisi” başlığı altında, Texas’ın ABD’den ayrılma talebini tahlil etmiş.
Böyle bir talebin dile getirilebilmesine duyduğu hayranlığı dile getirmiş. Texas’ın asla birlikten ayrılmayacağını ama, böyle bir düşüncenin dile getirilebilmesi hürriyetinin güzelliğinden bahsetmiş. Sanırım ülkemizdeki etnik ayrılıkçı siyasete gönderme yapmış.
Yazısında federasyonun bile farklılıkları korumaya yetmeyebileceğini de Amerikalıların beyanlarına dayanarak göstermiş…
Yazı prensipte enfes. Yalnız bu prensip çok yanlış ir mukayese için kullanılmış.
Birincisi Texaslılar iç savaşla bitirilen hesaplaşmayı alevlendirip silaha sarılmamış.
İkincisi birlikten sonraki ABD ordusunu işgalci kabul etmemiş.
Üçüncüsü “Bir başka hükümete veya hükümdara bağlılık göstermeyeceklerine..” dair vatandaşlık yeminlerine sadık kalmışlar.
Peki ülkemizdeki etnik ayrılıkçılık bunları yapmış mı? Durmaksızın, adında “Türk” kelimesi geçen bir devletten kurtulmak için kan dökmüşler, bu ada duydukları düşmanlığı, ırki ve lisani farka dayandıracak kadar ileri gitmişler, ordumuzu işgalci olarak görmüşler, devletimizin düşmanlarını lider kabul edecek kadar da ileri gitmişler.
Dolayısıyla ABD vatandaşlığıyla gurur duyan, ABD ordusunda görev yapmaktan gurur duyan, ülkelerini dünyanın itici gücü olarak gören insanların , ülkelerinin yapısının aleyhine genişleyen bir siyasi sistemi uyarması ayrı bir şey, ülkenin geri kalanını düşman ilan edip de silaha sarılıp devleti bölmeye çalışmak ayrı bir şey….
Gülay GÖKTÜRK’ün etnik ayrılık karşısındaki bu ikircikli tutumu aslında sadece ona has değil. Milleti yok sayan, onu budalaca bir kapris sayan bütün enternasyonalistlerin yumuşak karnı.. Sırf millet kavramını hazmedemedikleri için etnik siyaseti eleştiremeyen, etnik şiddeti kınarken mütereddit davranan çoğu eski solcu ve şimdilerde etnikçilerce sömürülen bazı liberal okumuşlarımız maalesef bu dertten muzadrip…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder