Suriye ile ilgili esas
problemimiz ne?
Suriye’yi “düzeltmek” için yıktık. Yıktıktan sonra yerine ne koyduk?
İşte beni asıl düşündüren o. Suriye’nin diktatörünü yıktıktan sonra yerine koyduğumuz adam, o çok istediğimiz demokrasiyi ve insan haklarını Suriye’ye getirdi mi?
İlgisi bile yok.
Suriye şu anda Esad’ın gittiği
günden bin yıl geriye gitti.
Peki neden böyle oldu?
Çünkü siyasal İslam millete/ulusa
ve milliyetçiliğe kökten düşman. Türkiye’de bunu Türk düşmanlığı olarak görüyoruz
ama anlaşıldığı kadarıyla siyasal İslamcılık Araplara bile düşman. Öyle olmasa
Suriye nüfusunun yüzde seksenini oluşturan Arapları görmezden gelip de ülkenin Kürtlerce
bölünmesine sessiz kalmazdı.
Ortadoğu’da şu anda bir “millet”
gibi dayatılan tek topluluk Kürtler. Öyle ki sırf Kürtler bir Kürdistan
kurabilsin diye Türkiye’de Türklük, Anayasa’dan çıkarılmak isteniyor, Irak ve
Suriye’de Arapların adı anılmıyor.
Irak’ta Amerikan müdahalesi net
ve kesindi. Bir iç karışıklığa izin verilmeden, net bir işgal planıyla ABD Irak’a
bir sözde Anayasa ve rejim dayatabildi. Oysa Suriye’de işler öyle Arap saçına
döndü ki her şey herkesin eline yüzüne bulaştı.
Suriye artık bir devlet değildir.
Suriye artık bir bozgun ve kaos coğrafyasıdır.
İsrail Suriye’yi fiilen ortadan
kaldırdıktan sonra, önündeki boş topraklarda nüfuzunu alabildiğine genişletmeye
çalışırken bizim durup da hâlâ eli kanlı şeriatçı teröristlerden inşaat ihalesi
alabileceğimizi sanmamız ancak gülünç bir kenar mahalleli esnaf “mantığı”dır.
Yapılması gereken basit aslında:
Uluslararası anlaşmalarla
sağlanmış güvenliğimizin tehdit edildiği gerekçesiyle eski sınırlarımızı mümkün
olduğunca genişletmek, içimizdeki Suriyelileri, yeni sınırların güneyine
yollamak. Bu sırada da elbette YPG vs her türlü Kürt silahlanmasını ortadan
kaldırmak.
Çünkü Kürdistan çabaları Ortadoğu’nun
yeni cehennemidir.
1 yorum:
BOP eşbaşkanlığı başa belâ. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık...
Yorum Gönder