Amerikan dizilerinde blog
yazarlarının para kazandıklarını, kamuoyunu etkilediklerini, gündem
belirlediklerini falan görüyoruz ya hani…
Bana inanılmaz ve dahi pek gülünç
geliyor.
Türkiye’de artık okunmayan gülük
gazetelerin anlı şanlı yazarları, eğer birilerini doğrudan hedef göstermiyor,
ona hakaret etmiyorsa falan umursanmıyorlar bile.
Yazdıkları neler peki? Neler yazıyorlar?
Kerameti kendinden menkul analizler,
yorumlar, “duyumlar” bilmem neler…
Hiç kimse de bu insanlara nereden
bildiklerini falan soramıyor.
O kadar üst perdeden konuşuyorlar
ki insanlar da bir bildikleri var, falan sanıyor.
Ha şüphesiz pek çok şey
biliyorlar da anlayabildiğimiz kadarıyla bilgileri, okuduklarından gelmiyor.
Bilgileri onlara sızdırılanlardan ibaret.
Burası ayrı…
Diğer yandan topluma akıl
vermeleri, normları, değer yargılarını falan belirlemeleri, dünyada hiçbir örneği
olmayan tuhaf yönetim biçimlerini demokrasi diye bize dayatmaları falan cinnet
derecesine varan bir kibir ve bilgisizlik örneği.
Vatandaş bundan memnun… Çünkü
vatandaş artık mesela bir ineğin sütünün nasıl sağıldığıyla ilgilenmiyor. Eğer
ineğin memesinin bir yerine metal bir boru saplayıp kanını emer gibi sütünü emebiliyorsa
vatandaşın buna hiçbir itirazı yok.
Adına gazeteci ve elbette yazar olduğunu
da eklediğimiz insanlar ne diyorsa kerametin ve hikmetin kaynağı halkımız için
o. Çünkü çarpıtmacılık, kışkırtmacılık o kadar yaygın ki halkımız artık
paylaşılan yalanların doğru, paylaşılan tezeklerin pasta, paylaşılan şiddetin
adalet olduğuna inanır olmuş.
Neden nefes almakta bu kadar
zorlandığımı kendi kendime anlattım. Sizinle bir ilgisi yok. Bu benim
sayıklamam… Şu ortamda artık sanırım pek de akıllı değilim.
Akıllılara, sokakta şikayet edip
sandıkta aynı şeyi yaptıkları çok akıllı, hikmetli ve kerametli günler dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder