10 Şubat 2025 Pazartesi

Medyanız Boğdu Beni….


Amerikan dizilerinde blog yazarlarının para kazandıklarını, kamuoyunu etkilediklerini, gündem belirlediklerini falan görüyoruz ya hani…

Bana inanılmaz ve dahi pek gülünç geliyor.

Türkiye’de artık okunmayan gülük gazetelerin anlı şanlı yazarları, eğer birilerini doğrudan hedef göstermiyor, ona hakaret etmiyorsa falan umursanmıyorlar bile.

Yazdıkları neler peki?  Neler yazıyorlar?

Kerameti kendinden menkul analizler, yorumlar, “duyumlar” bilmem neler…

Hiç kimse de bu insanlara nereden bildiklerini falan soramıyor.

O kadar üst perdeden konuşuyorlar ki insanlar da bir bildikleri var, falan sanıyor.

Ha şüphesiz pek çok şey biliyorlar da anlayabildiğimiz kadarıyla bilgileri, okuduklarından gelmiyor. Bilgileri onlara sızdırılanlardan ibaret.

Burası ayrı…

Diğer yandan topluma akıl vermeleri, normları, değer yargılarını falan belirlemeleri, dünyada hiçbir örneği olmayan tuhaf yönetim biçimlerini demokrasi diye bize dayatmaları falan cinnet derecesine varan bir kibir ve bilgisizlik örneği.

Vatandaş bundan memnun… Çünkü vatandaş artık mesela bir ineğin sütünün nasıl sağıldığıyla ilgilenmiyor. Eğer ineğin memesinin bir yerine metal bir boru saplayıp kanını emer gibi sütünü emebiliyorsa vatandaşın buna hiçbir itirazı yok.

Adına gazeteci ve elbette yazar olduğunu da eklediğimiz insanlar ne diyorsa kerametin ve hikmetin kaynağı halkımız için o. Çünkü çarpıtmacılık, kışkırtmacılık o kadar yaygın ki halkımız artık paylaşılan yalanların doğru, paylaşılan tezeklerin pasta, paylaşılan şiddetin adalet olduğuna inanır olmuş.

Neden nefes almakta bu kadar zorlandığımı kendi kendime anlattım. Sizinle bir ilgisi yok. Bu benim sayıklamam… Şu ortamda artık sanırım pek de akıllı değilim.

Akıllılara, sokakta şikayet edip sandıkta aynı şeyi yaptıkları çok akıllı, hikmetli ve kerametli günler dilerim.

 

 

 

 

Hiç yorum yok: