Felsefenin bir ekmek kapısı
olmaması iyi bir şey mi?
Felsefenin bir ekmek kapısı
olabilmesi için “fikir mülkiyetinin” yerleşmiş olması gerekiyor. Bu da insanın
fikirleri dahil bürün ürünlerinin “değerli” kabul edilmesi anlamına geliyor.
Oysa bizde insanın kendi başına
bir değeri yok.
Köylülük, kapalı toplumculuk,
şeriatçılık, etnikçilik vs insanı ancak ait olduğu ortaklaşmayla/kolektiviteyle
tanımlayan anlayışlar çarpıtılmış demokrasimizde varlıklarımızı iyice değersiz ve önemsiz
kılıyor.
Hal böyle olunca da bireylerin
estetik ve felsefi ürünleri çöp mesabesinde değerlendiriliyor.
İlkeliz, maddeciyiz, aç gözlüyüz,
tatminsiziz, sürüyüz.
Sanırım olan biten, bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder