Amma çok olmuş yazmayalı.
Yazar adam yazmalı. Yazmadığında hayattan çalıyor demektir.
Evvelki nefis bir kurtuluş günü kutlamasına gittik. Arabayı uzağa park ettik. Türk Yıldızları'nın akıl almaz gösterisine ancak yetiştik hatta biraz geç kalmıştık.
Ali Türkşen'in " Asla Vazgeçme Asla" kitabını cimrice okuyorum. Nefis, akıcı ve bütünlüklü bir kitap. Felsefe ve mantık dolu...
Wilkie Collins'in "Beyazlı Kadın'ını" da okuyorum aynı anda...
Dün tezimden önce sunmam gereken bildirinin özetini tamamladım. umarım hocam da onaylar da sıkıntısızca bildiriyi sunarız.
Roman çalışmama da devam ediyorum. Bazen yazmam gerekenin bu olup olmadığını soran zevzekçe bir eleştiri içimde canlanmıyor değil. Ona aldırmıyorum. Çünkü yazdıklarımın kime ne vereceğini asla bilemem.
Şimdi "Gel sen bize akşam" dinliyorum. Elif Güreşçi iyi ve usta bir ses. Okuduğu şarkıya kendi rengini verebilen sanatçılara hayranım.
Oğlum yatmadan önce bana sarıldı, kafamdan öptü.
Gün iyiydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder