Alt başlıklı devam filmi gibi oldu ama ne yapayım ki öyle...
Bir yandan kişisel diğer yandan genel bir şey yapmak nasıl saçma sapan bir iş. Blog yazmak böyle bir şey.Bir zamanlar ne modaydı ama.
Okuma yazma bilip de bir blogda alabildiğine absürt alabildiğine kökten Türk dışı, alabildiğine Türk düşmanı, alabildiğine hümanist şeyler yazarak " Bakın ne kadar da insanım! O kadar insanım ki sıçmıyorum bile!" dercesine ülkeden, ulustan falan olabildiğince uzak olduğunu, bir taraflarını yırtarcasına kanıtlamağa çalışan bir sürü insan durmadan blog yazıyordu.
Kaygılarım sebepsiz gibi görünüyor ama yarın ne halt edeceğimizin cidden hiç bir garantisi yok.
Yani yarın, yargılarına, aklına falan güvendiğimiz ve ulusumuz diyerek sevdiğimiz koskoca insan yığının, "Hadi şu kahrolası Türklüğü reddedip de Kürdistan'ı, Lazistan'ı, Çerkezistan'ı kuralım! Kurarken de bir iki Türk öldürüp Anayasayı yırtıp atalım!" diye coşmaması için hiç bir sebep yok.
Adı "Türkiye" olan bu ülkenin meclisinde bebek katili bir vatan haininin soyadını taşımakla gurur duyduğunu söyleyen adamlar hepimizin hayatı adına karar verebiliyorsa...
Belki benim kaygılarımın bir sebebi vardır?
Beki sağlıklı olduğumuzu düşünüyorsak hepimizin birazcık kaygılanması fena olmazdı ha?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder