5 Eylül 2019 Perşembe

Amerikan Karşıtlığı Çözüm Mü?



anti amerikanizm ile ilgili görsel sonucuBugünkü sorunlarımızın belki de hepsinin temelinde Amerikan yandaşlığının veya işbirlikçiliğinin olduğu söylenebilir.

Bunu sebebi Amerika’nın kötülüğü değildir. Bu sorunlarımızın sebebi, adı ne olursa olsun herhangi bir devlete egemenliğimizi paylaşma imkânının verilmesidir.

Bugünkü Amerikan karşıtlığının kökeni “şeytan Amerika” algısına dayanıyor ki bu da bariz olarak soğuk savaş çatışmasındaki saflaşmaya gösterilen sadakattir.

Bunu söyleyince Amerika’yı aklamağa mı çalışıyoruz? Elbette hayır. Sorun, “kötü Amerika” algısının, aslında “iyi ve adil bir büyük devlet beklentisinin” bir ifadesi olduğunu anlamamak. Soğuk savaş saflaşmasında SSCB’yi, âdil, büyük, koruyucu, antiemperyalist vs sayarak Amerikan karşıtlığı yapanlar  bugün hâlâ aynı refleksi sahiplenirken aslında SSCB ve Çin gibi iki büyük zorba devletin mirasını sahiplendiklerini fark edemiyorlar.

Bir başka sorun da şu: Herhangi bir ülkenin vatandaşlarının başka bir ülkenin menfaatleri doğrultusunda görüş beyan etmesi “vatana ihanettir”. Dolayısıyla Türk menfaatleri karşısında “tarafsızlık iddiasıyla” SSCB’yi veya Çin Halk Cumhuriyeti’ni   savunmak, uluslar arası ilişkilerde “tarafsız” kalarak kendi ülkesinin ve milletinin menfaatlerini tartışılır kılmak vatana ihanetten başka bir şey değildir.

Gelinen noktada ABD bir günah keçisi haline getirilmiştir. ABD kendisini emperyal bir güç olarak  görmekte ve buna göre davranmaktadır.  Buna karşılık sözüm ona antiemperyalist komünist Çin de emperyal bir politika gütmekte, Tibet’teki ve Doğu Türkistan’daki işgalini sürdürmekte, komşu Türk ülkelerine sürekli nüfus pompalamakta, bu ülkelerin pazarlarını gerek nüfus gerekse para ile ele geçirmeğe çalışmaktadır.

ABD Türk siyasetine  doğrudan veya dolaylı en fazla müdahale eden devlettir, ve bunun tartışılır bir yanı yoktur.  Buna karşılık diğer ülkeler de pek çok konuda Türk egemenliğini tartışmaya açmağa, Türk varlığını diplomaside etkisizleştirmeğe çalışmaktadır. Yani Türk  Milleti’ne “dost”, “hami”, “koruyucu” olacak herhangi bir “iyi  devlet” falan yoktur.

Aslında uluslar arası ilişkilerde “başka ulusların hakkına saygı duyan koruyucu  bir büyük devlet” falan da yoktur. “Şeytan Amerika” söyleminin saçmalığı herhangi bir “melek devletin var olabileceği” zımni yanılgısına dayanmaktadır. Uluslar arası ilişkilerde hiçbir devlet kendi menfaatlerinden başkasına özen göstermez.

Oysa günümüz ulusalcılarının hemen hemen tamamı, “vatanseverliği”,  salt bir Amerikan karşıtlığı haline getirmiştir. Bu bir tür “sömürge aydını psikolojisidir.” Bu, bağımlı bir ruh halinin ifadesidir. Çünkü bu, herhangi bir  saflaşmada safını başka güçlere göre belirleme zaafının bir belirtisidir. Çünkü bu, öğrenilmiş çaresizliğin bir ifadesidir.

Bu, aşağılık kompleksinin bir ifadesidir ki durmadan Atatürkçülük yapan insanların, Atatürk’ün, Türk’ü ululayan  tavrından, uzaklaşması anlamına gelir. Çünkü antiAmerikancı  tavrın içinde Türk’ün yetkinliği, üstünlüğü ve egemenliğinden ziyade ABD’nin “doğal kötülüğü” anlayışı vardır ki bu da başka devletlerden iyilik ve adalet beklemek veya dilenmek psikolojisinin bir tezahürüdür.

Hiçbir vatansever tavır, uluslar arası ilişkilerdeki dehşet dengesinde herhangi bir saflaşmaya dayandırılamaz. Hiçbir vatansever tavır  “düşman seçimine” dayandırılamaz.

Vatanseverlik, vatanda tek bir  ulusun yani Türk Ulusu’nun tartışılmaz bütünlüğü ve egemenliğini, hiçbir yabancı gücün, politikanın, manifestonun, ideolojinin etkisinde kalmaksızın savunmak ve Türk büyüklerinden başka hiç kimseyi düşünsel ve siyasal önder kabul etmemektir.

Amerikan karşıtlığının özelliği ne yazık ki “Türkseverlik” veya “Türkyanlılık” değildir. Dolayısıyla günümüz milliyetçiliğini adeta Bolşevik bir baskıcılıkla  ele geçirmeğe çalışıp da ya Çin  yardakçılığı ya da Rus sözcülüğü yaparak antiemperalizm güdenlerin bilinçleri, ne yazık ki “Türkyanlılıkla” biçimlenmemektedir.

Amerikan karşıtlığı ancak “Türk olmayan güçlere karşı genel ve istisnasız bir şüphecilikiğin” bir parçası olmazsa; ancak soğuk savaşın sömürge aydınları arasındaki bir it dalaşından başka bir şey olamayacaktır.


Hiç yorum yok: