Bu Türk bebesinin kanı dincilerin, etnik ırkçıların ve sair hainler tayfasının elindedir! |
Sözde Ermeni soykırımı
hurafesinin parlatıldığı günlerde Türk için düşünmek ilkellik sayılıyor. “Ama
onlar da…” diyerek haksızlığı meşrulaştırdığımız iddia ediliyor.
Yaygın hümanizme göre bir devletin “her ne şart altında olursa
olsun” zor kullanmaması gerekiyor. Böyle söyleyince itiraz edilemez gibi
duruyor.
Öncelikle şu bilinmelidir:
İnsanların temel hakları ancak bu hakları başkalarına karşı kullanmadıkları
zaman meşru ve korunmaya lâyıktır.
Bir devletin asli görevi de
insanların hayat, mülkiyet ve hürriyet (ifade hürriyeti) haklarını en başta
kendi keyfiliğinin şiddetinden korumaktır.
Eğer ilkeli düşünmeyecek ve
sadece “Ermeni çocuklarını katleden
Türklerden bahsetmek için” inat edeceksek zaten tartışmanın yararı yok. Bu
tartışma kökten yanlış ve haksız bir işi meşrulaştırmak için yapılmıyor.
Kendilerini kesinlikle haklı görerek Türk tarafını dinlemeye direnen bir
topluluğa karşı aklı, hakikati ortaya koymak için yapılıyor. “İkna olmak” ancak
aklın ölçülerine uygunluk varsa mümkündür.
Şimdi… Özürcü okur yazarlar,
Ermeni mezalimi ile ilgili hiçbir belgeye inanmıyor. Belgelere inanmadıkları
gibi açılan Türk toplu mezarlarına da
inanmıyor. İyi de Ermenilere karşı yapıldığı iddia edilen soykırımın sürekli
Türk kemikleriyle yalanlanması, inatçı
ve saf bir hümanizm ile izah edilebilir mi? Elbette hayır. Burada ikna olmamaya
çalışmak, artık hümanizm duyarlılığı sınırlarını aşarak doğrudan Türk
düşmanlığı haline geliyor.
Her şeyden önce Ermenilere karşı
yürütülen politikaların Ermeni tavrı ile münasebetine bakılmalıdır. Ermeniler,
kendi devletlerine karşı, yabancı bir ulusun ordusunu desteklemiş midir,
desteklememiş midir? Sanırım burada inkâr edilemeyecek bir ihanet söz
konusudur.
Ayrıca… Eğer bir soykırım
yapılacak olsaydı, o insanların geri dönmeleri düşünülerek tapu kayıtları
alınıp yetimleri korunup nakledilmeleri düşünülür müydü? Yoksa Hepsi oldukları
yerde tek biri sağ kalmayıncaya kadar katledilir miydi? Ermeniler ikincisini,
girdikleri her yerde yapmışlardır, bu
unutulmamalıdır.
Sorun cahil ve köksüz profesyonel okumuşların, toplumların
kimliklenme dinamiklerinden habersiz olmalarıdır.
Bugün bütün Azerbaycan Türkleri
biliyor ki Ermeni ilkokullarında Türk düşmanlığı, çocuklara, Ermeni olmanın
gereği olarak öğretiliyor! Bu resmi nefret
ideolojisi, neden
hümanistlerimizin hiç dikkatini çekmiyor?
Türk varlığını yalan ve gayri
meşru görmek hümanizm değildir. Türk Ulusu’na hümanizm dersi veren hümanistler,
sömürgelerinde el, kol keserek insanlık dağıtan batı ülkelerine gittiklerinde
oralı görünmek için kendilerini zorluyorlarsa bu işte bir iki yüzlülük var
demektir, kimse kusura bakmasın.