Emlağa dair her şeyi tek çatı altında buluşturan www.hurriyetemlak.com, çok seçenekli güncel ve detaylı ilanlarıyla, gelişmiş arama özellikleri ve kullanıcı dostu tasarımıyla, sektöre dair güncel haberleri ve istatistiki bilgileriyle, tam anlamıyla emlak sektörünün nabzını tutuyor.
Satılık ve kiralık daireler, ofisler, iş yerleri ve tüm konut projelerini bulabileceğiniz www.hurriyetemlak.com, sunduğu çok sayıda seçenekle size aradığınız emlağı mutlaka bulma olanağı sağlıyor.
İlanlarda okul, hastane, restoran, alışveriş merkezi gibi çevre bilgilerine ulaşabiliyorsunuz. Video desteğiyle gayrimenkulü içindeymişcesine izleyebiliyorsunuz. Baktığınız evin ya da iş yerinin net konumunu harita üzerinde görebiliyorsunuz.
Bu kadar kolaylık ve çok seçenek varken www.hurriyetemlak.com’da, aradığınız emlağı ya da emlağınızın talibini bulmanız an meselesi!
Bir bumads advertorial içeriğidir.
23 Mayıs 2012 Çarşamba
6 Mayıs 2012 Pazar
Parayla İman
Allah’a inanmak büyük iddia…
Galiba o kadar kolay söylenmemesi gereken bir söz… Çünkü onun var ve tek olduğunu söylemekle iş
bitmiyor.
Başımıza gelenlere,
zayıflığımızdan isyan ederken onun varlığını düşünmeyip kendimizi ihmale dilmiş
hissettiğimizde, aslında ona inanmış olmuyoruz.
Onun bizi yarı yolda
çaresiz bırakmayacağını düşünmediğimiz her an aslında inançsız davranıyoruz.
Elimizdeki servetlere güvendiğimiz ve
kendimizi bununla güvende hissettiğimiz her an aslında inançsız
davranıyoruz.
Kendi ailemize duyduğumuz güvenin, ailemize duyduğumuz inançtan kaynaklandığını
düşünmeden, Allah’ı aslında hiçbir işe karışmayan, etkisiz ama bir şekilde kendisine saygı
duyulması gereken öfkeli bir büyük insan gibi farz ediyoruz.
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” diyen Allah’ı kulak ardı
edip din tacirleriyle dinimizi alıp satarak
mümin olmaktan bahsediyoruz.
Cumadan çıkıp haram kazanan insanların kazançlarına
özeniyoruz ve mümin olduğumuzu iddia ediyoruz.
Alış verişte yalan söyleyip kazıkladıklarımızdan gelenleri “bereket”
sanıyoruz ve kendimize “mümin” diyoruz.
Pahalı evlerde
oturarak pahalı giyinerek dinci
ilkelliğimizi örteceğimizi düşünüyor, saygınlık için paraya sığınıyor sonra da
müminliği kimseye bırakmıyoruz.
Sahi… Allah’a inanmak bu
kadar kolay mı? İpek türbanlı ve Armani ceketlilerin anlaması için bir
daha sorayım: Allah’a inanmak bu kadar “ucuz” mu?
1 Mayıs 2012 Salı
Gün Batarken Günlüğüm
Pazarın bitişiyle yaşanan
pazartesi gerginliğini mi?
Elektriksiz geçmiş günlerin yoksunluğunu mu?
Belki gerçek bir yoksunluk durumu yaşanmadan bazı şeyleri anlamak mümkün olmuyor…
Şu sıralar Shantaram’ı okumaya
devam ediyorum. Ne zamandır bir günlük yazmadım. Oysa öğlen öncesi bahçedeki
yarım yamalak bir kameriyenin altında
oturup bir yandan oğluma göz kulak olup bir yandan Bombay’ın gecekondularını
okumak bambaşka bir tecrübe olmuştu.
Elinizde çok fazla şey yoksa
olanların her biri bambaşka bir değer kazanıyor.
İşte o zaman elinizdekini
güzelleştirmek ve değerlendirmek gereği ortaya çıkıyor. Belki de yaratıcılığın
kaynağı sadece budur?
Gene mi vaaz ediyorum? Gene mi
tartışmalı hükümler veriyorum? Belki evet… Belki de hayır?
Sonuçta kendi günlüğümde kendi
kendime sayıklıyorum. Sayıklıyorsam neden bunu herkesle paylaşıyorum? Belki
kendini beğenmişlik, beğenilmek arzusu… Belki de kendimi anlama çabası?
Belki de kendimizi ancak kendi ifadelerimizle anlayabiliyoruzdur… Belki diğerlerinin yaptığı
şey, kendi ifadelerimizi keşfetmemiz için bize yardımcı olmaktır.
Gün batarken belki de yapılacak
en iyi şey, bir günlük yazmaktır…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)