13 Aralık 2013 Cuma

Tespitim Geldi: Taassup

Sağımda solumda, sosyal medyada insanlar dini konularda yazıyor, çiziyor, tartışıyor…
Bu durum bir hürriyet algısı var yanılgısına sebep oluyor…

Örnek verirsek dini konularda eleştiri getiren birisi söze önce toplumda oluşacak kaygıları gidermek için "sözlerimi yanlış anlamayın, bende Müslümanım” diye başlıyor… Ya da sözünün bir yerinde benzer bir açıklama yapma ihtiyacı duyuyor... 

Hatta bazıları mezhebini bile açıklama mecburiyetinde hissediyor…
Böyle düşünüyorum ama ben dinden çıkmadım demek isteniyor.

Bu his ya da bu durum aslında tamamımızın kendini emniyet içinde hissetmediğimiz gerçeğinin bir çeşit itirafı…

Bu durum internette ateist mücadele yapanların can güvenliği için kendilerini gizlemek mecburiyetinde hissetmeleri kadar vahim bir durum…

Aslında birçoğumuzun bir Müslüman ailenin içinde doğduğumuz için Müslüman olmamıza, sorgulamadan bir doğruluk kabülü ile iman etmemize rağmen diğerine karşı oluşturduğumuz bu taassup adeta dine olan inancımızın bile yerini alan dokunulmaz bir totem gibi…
Dinle ilgili alışılmışın dışında bir şeyi açıklamaya çalışırken en yakın dostlarımızın bizi yanlış anlayıp dışlaması endişesini içimizde yaşayıp gidiyoruz…

Hatta birisinin iyi biri olduğunu ifade ederken; “O mu imanlı bir kişidir ya da abdestinde namazındadır”, kötü birisi olduğuna delil olarak “imansız, dinsiz, Allahsız” gibi “dini” referans olarak kullanma alışkanlığımızın benzer bir çeşit mahalle baskısı yarattığının farkında bile değiliz…
Sanki imanımızı kaybetme endişemiz, başkalarının imanını da kolayca kaybedebileceği gibi paranoyak bir ruh haline dönüşmüş durumda…

En azından 90 yıldır “laik” bir toplumda yaşamamıza rağmen bu kavramı yeterince özümseyemediğimiz çok net…
Milliyetçiliğe bakışımızda benzer bir dini taassubun esiri durumunda… Hristiyan Türklerin imanının kurtarılması gibi abuk sabuk bir misyonerliğe gönüllü gibiyiz… Bazen Hristiyan Türklerle ilgili karşılaştığım “Gagavuzlar Hristiyan ama Türklüklerinin şuurunda…” gibi yorumlarda aslında bu esaretin göstergesi…

Benzer şekilde Ateist olduğunu söyleyen insanların arasından “Niçin Türk Milliyetçisi çıkmıyor?” sorusuna cevap aradığımızda, böyle birisinin kendisine bu taassup içinde nasıl yer bulacağı sorusuna da cevap vermek zorundayız… Aleme nizamı dinle verenlerin, en büyük kahramanlarının din düşmanlarına ya da kafirlere karşı mücadele edenler olduğu inanışıyla yetişmiş insanların bu durumu kabullenebileceklerini düşünmek bile çok ütopik olsa gerek…

Laikliğin özümsenmesi milli birlik için ne kadar şart ise, bunun olmazsa olmazı da “taassup” toteminin yıkılması olduğu konusunda uzlaşmamız şart görünüyor…
Yoksa asla özgür birey olma şansını gerçek anlamda yaşayamayacağız…

Not: Arkadaşlar ben bildiğiniz benim, dinimde mezhebimde aynı, hem valla hem de billa…

1 yorum:

Afşar Çelik dedi ki...

Çok güzel yazı!

Anlaşılır, özetlenmiş, akıcı! Eline , aklına sağlık abi!

Bir ara deizme de değinirsen sevinirim. Siparişi şimdiden vereyim de... :)