22 Aralık 2013 Pazar

Kavgam Geldi: Hangi Uzlaşma?

Türkiye'de adına "muhafazakâr" denen kitlenin Türk adını reddettiğini söyleyebilir miyiz?

Genelleme yapmamıza yetecek kadar örnekle evet!

Eğer ülkenin yarısı Türk Milleti'ni tarihten silmeyi kendine görev biliyorsa bu artık muhafazakârlık denen taassup anlayışının "düşman" ve yabancı olduğunu gösterir.

Dinciler bir "Türk dindarlığı" istemiyor. Hepimizi Araplaştırmak istiyor, bizi tebliğe muhtaç dinsizler ve günahkârlar olarak görüyor.

Ayrıca temelleri Türk milliyetçiliği ile atılmış  Türkiye Cumhuriyeti'ni de anormal ve hatta gayri meşru görüyorlar.

Bu durumda memleketin meselelerine onların referanslarını kullanarak çözüm bulabilir  miyiz?

Dinciliğin akıl yürütmesini ve kaynaklarını benimsersek acaba  vatandaşlarımıza hoş görünebilir miyiz gerçekten?

Maalesef buna "evet" diyemiyoruz. Çünkü her be kadar sonsuz ihtimallerden, quantumdan bahsedip de hüküm vermek sorumluluğundan kaçmak istesek de dünya hayata verilen cevaplarlar dönüyor.

Dinciler bu cevabı kendilerinin kayıtsız şartsız iktidarı olarak vermiş, veriyor. Bu konuda da hiç bir tartışma kabul etmiyorlar.

O halde bu tip bir istilâcı zihniyetle ne tür bir asgari müşterek geliştirilebilir? Şüphesi aklı ve vicdanı olan hiçbir Türk milliyetçisi böyle bir uzlaşma olamayacağını bilir.

Dincilik, ahlâkı, işine geldiği gibi çarpıtmalara beis görmüyor.

Bu tavır yakında Türkiye'yi geri dönülmez bir şeriat rejimine sürükleyecektir., sürüklemekte de...

Türk  milliyetçiliği bu yolda önümüzdeki son engeldir. Şeriat yolunun çılgın sürücüsü ile uzlaşmaya çalışmak onu yavaşlatmaz, sadece haklılık duygusunun güçlenmesine yol açar.

Bu yüzden Türk milliyetçileri artık hayır demeyi öğrenmelidir.


2 yorum:

selcen dedi ki...

Yahu,gerçek dindar din taciri ile uzlaşabilir mi,tacir satıcıdır.

Afşar Çelik dedi ki...

Değil mi ama? Elinize, aklınıza sağlık.