Yaygın bir anlayıştır…
Genellikle geçimsizlerin nahoş
tavırlarına karşı “geçim yollu olmak lazım” diye kınamak maksatlı kullanılır
Geçim yollu olmak da memur
zihniyetinin hallerinden biridir.
Dünya yansa önemsemeyecek olanlar
tarafından bir hayat tarzı olarak benimsenebilir…
Büyük fikirler, davalar, kızıl
elmalar, etnik ırkçılığın yayılması, Türksüz anayasa, hatta çevre kirliliği,
iklim değişmesi, ozon tabakasının delinmesi, GDO gibi konular, kendilerini, idealleri
adına harcayabilecek aptalların konusudur…
Ancak geçinen bir “geçim yollu”nun
derdi değildir…
“Ortanın yolcusu olma” halidir…
“Azıcık aşım, kavgasız başım” dır…
“Bir lokma bir hırka” anlayışında
zirvesini vermiştir…
“Gelen ağam, giden paşam” dır…
Bu hal “Ne onduran, ne öldüren
bir hayatı” da yanında mütemmim bir cüz olarak sunar...
Geçimlik tarzdaki bir hayatta
konjonktüre bağlı dalgalanmalarda bile çizginin ne aşağısında ne yukarısında yer
alınır, tam ortasından bir hat takip edilir… O tam bir ortalamadır, ne
maksimumu sever, ne minumumu…
Bazen bu geçimliklere “aman bu adam
sıkıntı çıkarmaz, ayrıca sözümüzden çıkmaz” diye kritik makamları da “bonus” kabilinden
verilebilir…
Ve bu geçimlik tarzını makamının icraatlarına
aynen yansıtır…
Büyük idealler, bu bünyenin harcı
değildir!
*Dava: Muhayyel bir mevhum
1 yorum:
Uzlaşmazlık ahlâkının ya da ahlâkın uzlaşmazlığının temelleri... Enfes yazı!
Yorum Gönder