22 Kasım 2013 Cuma

Tespitim Geldi: Kürt Ezikliği

Her geçen gün kabullenmek gerektiğine kani olduğum bir gerçeği genellemelerden nefret etmeme rağmen yüksek sesle itiraf etmem gerekiyor…
Hayatının en azından önemli bir kısmını kesif Türk kitlelerinin içinde geçirmiş olmasına, hatta Türk milliyetçilerinin içinde bir dönem ülkücü olarak yer almış olmasına rağmen; en bizden bildiğimiz Kürt’ün içinde bitip tükenmek bilmeyen bir Kürt ezikliği var.
Bu eziklik elde etmiş olduğu makam, mevki, unvan fark etmeksizin en kızgın ateşte bile erimeyen bir çelik bilye gibi ruhlarını kemiriyor…
Dahası hükümetin ihanet projesini ret etmemizi kabullenemiyorlar.
Acı olanı ise PKK’yı Kürtlerin temsilcisi olarak görüyorlar…
Muhatap alınmasından da çok memnunlar…
Bu tespitime sanal ağ üzerinde kısa bir aramada bulunabilecek yüzlerce sayfa ve tartışmalar şahittir.
Buna en az üç dede öncesi Samsuna yerleştirilmiş bir Kürt ailenin kendisi de ailesi gibi bir kelime Kürtçe bilmeyen bir zamanlar için ülkücü olmuş ferdiyle girdiğimiz dostça sonuçlanan koyu bir tartışma sonrasında iyice inandım.
 
Tarihinde millet olamamış aşiret düzeyinin üzerinde sosyal bir kategoriye girememiş, bulunduğu hiçbir coğrafyada bir çeşme, bir hamam, bir tapınak, bir ev ve benzeri tarihi hiçbir kalıntı bırakmamış, dağdan dağa, ovadan ovaya farklı diller konuşulan kendini üretemeyen kısır bir dille kendi iddialarına göre binlerce senelik tarihlerinde; önemli kısmı bir diğerinin kopyası olan 90 civarında yazılı eser bırakmış bir topluluğa mensup olmanın cazibesini ve gücünü kavrayamıyorum…
Arapların ve Farsların lanetlediği, adam yerine koymadığı, vatandaşlık haklarını geçin, bir insanın temel hakkı olan eğitim hakkını bile tanımadığı bu etnik gruba sadece bugün değil en azından beş asırdır türlü imtiyaz tanıyanın TÜRK olmasına rağmen bu eziklik duygusu lanetli bir ruh gibi ortalıkta dolaşıyor…
Kendisinin ayrılmaz bir parçası olarak görmesine, hiçbir makamı, mevkii esirgememesine, mülk edinme, eğitim alma hakkı dahil olmak üzere bütün hakları almalarına ve hukuken eşit vatandaş olarak görülmesine rağmen, Türkler, asimilasyoncu, Türkler ırkçı, Türkler ayrımcı, Türkler geri kalmalarının müsebbibi…
Sevgili Kürt kardeşim, ben mi elinden tuttum, ben mi engel oldum, senin gelişmiş bir dil, gelişmiş bir edebiyat, gelişmiş bir sanat, gelişmiş bir hukuk ya da mimari üretmene… Hadi oradan, gelişmemişliğine bir suçlu arıyorsan, en yakın aynayı al bak, suçlunun kim olduğunu o ayna sana gösterecektir…
Kürt kardeşlerimiz bir şeyi iyi biliyorlar, biz dün onları kendimizden bildik, bugün de her şeye rağmen kendimizden biliyoruz, bu yarında böyle olacak...
Çünkü biz milletiz, millet demek devlet demektir, devlet bizde babadır... Baba koruyan, kollayan ve şefkat sahibi olandır...
Ben bir sosyoloji ya da sosyal psikoloji hocası olsaydım. Yaptıracağım ilk doktora tezi bu konu olurdu… Türk milleti gibi tarihten çıkardığınızda büyük bir boşluk oluşacak olan bir millet düzeyindeki topluluğa mensup olmak “niçin” bir cazibe merkezi olamadı. Aksine Türkler asimile olup kayıp oldu…

Hiç yorum yok: