23 Kasım 2013 Cumartesi

TARİHE NOTLAR: TRAVMA

11 Eylül 2013
12 Eylül 1980 hakkında kafalar çok karışık, herkesin hatıralarında yaşadıkları işkencelerin, dehşetin acısı, uğradıkları ihanetin hayal kırıklığı öylesine büyük ki, bu travma nesilden nesile aktarılıyor.
Bazen bu acıların tesiri ile hedefler de şaşırılıyor...
Türk ordusunun emir komuta silsilesi içinde yaşanılan o karanlık günlere son vermiştir.
Ben o karanlık günlerde yaşananlara iç ve dış güçlerin su taşıdıklarını düşünüyorum ama tarafların kendi iradelerini ve inanmışlıklarını asla yok saymıyorum.
Kimse kimseye inanmadığı bir şeyi yaptıramaz...
Türk ordusunun bugünkü mensuplarını, ya da türlü komplolarla cezaevine atılanları 12 Eylül suçlusu ilan eden paylaşımlar bir hedef şaşırtmacasından başka bir şey değildir...
Dün içinden bir grup komutan cunta kurdu diye ordumuza düşmanlık yapmak ancak düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürer...
Basit bir soru soracağım: Sizce 12 Eylül 1980 tarihinde Teğmen rütbesinde olanlar bugün hangi rütbededir?
Ya da bugün cezaevinde olanların en yüksek rütbelisi 12 Eylül 1980 tarihinde hangi rütbededir?
Bu tür bir suçlama başkasının suçunun hesabını başkasından sormak demek değil midir?
UNUTMAYALIM Kİ, CUNTALARA DUR DİYECEK OLAN TEK GÜÇ MİLLETİN KENDİSİDİR... VE BU MİLLET ANAYASAYA % 95 DESTEK VEREREK KENDİ BEKASI İÇİN MÜCADELE EDENLERE SIRTINI DÖNMÜŞTÜR...
Bugün yakın tarihimizde kalan bu karanlık günlerden sadece ve sadece ders çıkarmalı ve geleceğimizi dünün travmaları ya da düşmanlıkları üzerine bina etmekten vazgeçmeliyiz.
DİLERİM, TANRI TÜRK'E BİR DAHA O GÜNLERİ YAŞATMASIN...

Hiç yorum yok: