7 Kasım 2013 Perşembe

Hükümetin Haremi Gençlerin Haramı

Gündeme kızlı erkekli ev konusu damgasını vurmuş. Hem de nasıl! Beş gündür sanalağımız yoktu, iyi ki de yokmuş.
Eskiden özel hayatlar siyasetin etik sınırıydı.
İnsanlar özel hayatlarında ne yaparlarsa yapsınlar siyasi tercihleri ayrıydı. Aynı masada içki içer farklı partilere oy verirlerdi.
Şimdi bir işgüzarlık, bir gecekondu fesatlığı siyaset olup çıktı başımıza.
Eskiden asayişi polis temin eder, şikâyet olmadıkça da kimsenin işine karışmazdı.
Bugün herkes,  şeriat hükümetinin emrinde birer jurnalci yapıldı.
Kendini hükümetle özdeşleştiren her türbanlı, hükümetin gücünü temsil ettiğini, dokunulmaz olduğunu düşünmeye başlıyor.

Şeriatın İran macerasına ne kadar benziyor…

Hiçbir birikimi, bilgisi, ayırt edici hiçbir özelliği olmayan bir yığın insan, sırf türban takarak hükümetçe kayırılacağını düşünerek kendisinde bir imtiyaz vehmediyor. Aslında vehmetmiyor, çünkü bu imtiyaz ona hükümetçe resmen verilmiş vaziyette. Zira vehim, olmayan bir şeyi sanmakla ilgilidir oysa ortada aleni bir kayırma mevcut.

Benim hayret ettiğim nokta, hükümetin  başı açık kadınlara aleni hakaretlerine ve tacizlerine rağmen bu toplumda hâlâ başı açık kadınların bulunabilmesi. Herhalde yakında  başı açık dolaşmanın önünde aslında kanuni bir engel olmadığını falan tartışmaya başlayacağız.

Şafak Pavey’in son konuşmasında bitiş güzeldi: “ Bizi yok ederseniz gelecek olimpiyat tanıtımında kullanacak kadın bulamayacaksınız!”  gibi bir şey söylüyordu.

Bu hükümet, bu siyaset anlayışı,  kullanmaya, eritmeye, yok etmeye, yemeye, tüketmeye şartlanmış, insanlık dışı bir bilincin, kendine insanlar arasında yer bulabilmesinin sonucu.

Önüne gelen her şeyi kendine benzetmeye, ortadan kaldırmaya, sindirmeye şartlanmış bir tür viral siyasi bilinç bu. Evet bir bilinç, ama insanî bir bilinç değil. İnsanî bir varoluşu yok.
Kendini başbakanın haremi sayan köle canlının bilinci.

“Her AKPli kadın başbakanın nikâhlısıdır!” denebilen bir memlekette, kızlarla erkeklerin nerede ne yapacaklarına karışmak aslında  akıllara ziyan bir ahlaksızlık ama herhalde türban sözün ve aklın kafaya girmesine, her şeyden fazla engel oluyor.



2 yorum:

selcen dedi ki...

Aklı apışarasından yukarıya çıkamayanların yeni fantezileri her gün sahnede.Bu da bir tür" canbaza bak" oyunu.

Afşar Çelik dedi ki...

Sağolun efendim.
Ziyaretiniz ve yorumlarınız ümit veriyor.
Saygılarımla.