Mine G. Kırıkkanat’ı, Alev Alatlı’yı,
Özdemir İnce’yi okumayı seviyorum. Neden seviyorum? Çünkü hayata benden çok
önce ve medeni olarak önde başlamış bu insanların birikimi beni hayran bırakıyor.
Alatlı biraz ayrı durmakla
beraber bu üç seçkin Türk’ün Türk milliyetçiliğinden bahsederkenki tavırları
ise tuhafıma gidiyor. Aslında söylediklerinde
haklılık payı yok değil ama…
Şurası kesin: 1969 MHP
Kongresiyle beraber Türk milliyetçiliği geri dönülmez biçimde dinci ve yobaz
bir mecraya girmiştir.
Sorun, bunun milliyetçiliğin
tabiatına şamil olmamasıdır. Bir diğer sorun, Türkçe’ye, Türk milletine, Türk
tarihine hayranlıkla bağlı seçkin solcularımızın, milliyetçilikteki bozulmayla
milliyetçiliği mahkûm etmekteki ısrarları.
Evet Türkiye’de milliyetçilik, siyasal fırsatçılık ve halk dalkavukluğu yüzünden
Arap hayranlığına, ümmetçiliğe kaymıştır. Amma
Türk milliyetçiliği ezelden bu halde gelmemiştir, gelişmemiştir.
Bugün Atsız’da bir Hitler gölgesi
bulmaya çalışan, yazdıklarından tek satır bile okumadıkları gün gibi aşikâr
solcularımızın, Atsız’ın uygar ve akılcı metoduyla, kahramanlık idealini bilmemeleri normaldir.
Veya uluslaşmada hukuk birliğinin önemini vurgulayan Sadri Maksudi’nin,
öpüşerek ibne olunacağını sandıkları için kafa tokuşturan dinci ülkücülerden biri olmadığını da bilmek istemezler.
Veya meselâ bir yandan Ermeni
yalanlarına karşı cesurca Türk olmakla karşı koyan Mine Hanım’ın, milliyetçileri Kürt düşmanı ırkçılar sayması
beni gülümsetiyor. Çünkü hakikaten yanaklarının temasıyla tahrik olacağını sanıp da kafa tokuşturan
cahil ülkücülerin, batının “bilimsel
ırkçılığından” bihaber olduğunu bilmiyor. Biz Türkler genetiği sadece hayvan
melezlemede veya ağaç aşılarken o da el yordamıyla kullanırız. Biz “üstünlüğün”
izini fosillerde arayacak kadar ne çalışkanız ne de meraklı.
Bize yapıştırılmaya çalışılan “ırkçılık”
görünen o ki bir dönem “millet” kelimesi yerine kullanılan ve kanın
romantizmini ifade etmek için kullanılan “ırk” kelimesine duyulmuş sevgiden
ibaret.
Sanırım hepimiz Türk olmakla
övünüyor ama kimiz Türk’ün kıçını, kimimizde başını tutup sadece kendimizin
doğru yeri tuttuğunu düşünüyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder