22 Ağustos 2014 Cuma

Benim Blogum Benim Alanım

Radyoda, televizyonda kendi programını yapan insanlara hep özenmişimdir.

Onların sıradan siyasetçilerden vs. kesinlikle çok daha saygıdeğer ve nitelikli olduklarını düşünmüşümdür.

Birileri o İnsanların programlarına katılır ve gider. Ama program sahipleri uzun süre kalır.Onlar sözlerini dinletmek imtiyazna sahip insanlardır .

Bu, çok özel kişisel bir şeydir.
"Konuşarak İkna Psikolojisi" adlı yeni aldığım kitabı, bir defne gölgesinde okurken (evet ben kişisel gelişim kitaplarını seven ve yararlarına da inanan bir insanım) bir şey fark ettim: Blogum benim özel ilham alanım ve ifade aracımdı!

İstatistiklere bakınca pek de tutulan bir blogum olmadığını görebiliyorum. Amerika'da sadece blog yazarak geçinen insanlar olduğunu biliyorum. Okumanın hayatında hiçbir anlamının ve öneminin olmadıgi bir toplumda yaşadığımın da farkındayım.

Buna rağmen öncesi değişik bir adla olmak üzere dokuz yıldır düzenli blog yazdığımı da biliyorum.
Arada bir alınan reklamlar dışında pek de para kazandığım söylenemez.
O zaman ,blog yazmanın bana faydası ne?

Sanırım şu: Düzenli ve çizgi sahibi bir blog yazmak, her şeyden önce bana bir özdeğer duygusu kazandırıyor. Ben de kendimi radyoda program yapan ve eşsizbir iletişim imtiyazına sahip insanlardan biri olarak hissediyorum.

Bunun yanında, içine girip yararlanmak isteyenler için bir düşünce evrenini tuğla tuğla inşa etmenin sabrını ve zevkini tadıyorum.

Bu, kendimle da düzgün ve sakin konuşmamı sağlıyor.Bu günük çalkantılara rağmen karamsarlığa kapılmamamı sağlıyor. Çünkü eninde sonunda blogn okuyanlar yalnız olmadıklarını görüyorlar.
Evet blogum benim alanım ama aynı zamanda var olmak için çabalayan herkesin de buluşma noktası.

4 yorum:

Derya Yeliz ULUTAŞ dedi ki...

Biz okuyucular içinse bir cep kitabı, şahsen benim için öğrenme ve yorum alanı. Girip şööyle bir ne var ne yok diye bakmayınca içimin rahat etmediği nadir sayflardan birisi.

Allah herpimize günün birinde böyle içi dolu bloglar yazmak nasip etsin Afşar Abi :)

Afşar Çelik dedi ki...

Sağol var ol Yelizciğim... Yorum gelince ben de seviniyorum. Bir işe yarayabileceğimi düşünüyorum, iyi oluyor. Daha sık güncellemek istiyorum . Bu yıl az yazmışım, şöyle bir baktım da.

Blogun iyi tarafı şu genel olarak: Blog yazarları derin bilgi sahibi oldukları belli konularda aynen dediğin gibi bir cep ansiklopedisi oluşturuyorlar.

Ayrıca yazılı iletişimin gelişmesi için de önemli bir araç. Keşke sanalağ kullanıcılıları zamanlarını biraz da blog yazmaya ayırsalardı. Senin blogunu da bekliyorum.

Sağlıcakla, izlediğin için çok teşekkürler.

ayarsız dedi ki...

Her zamanki gibi güzel olmuş. Amerika'da insanlar okunarak para kazanıyor olabilir, Türkiye'de bu aşamaya gelmek için insanların bir şey okuma alışkanlığı edinmesi lazım en azından. Hala okuyan birini görünce şaşıran ya da sevinen bir toplumuz . Kitap okumanın ayrıcalıklı insanlara özgü bir lüks olduğunu sanıyoruz. Neyse hayırlı olsun. Arayı uzatırsak darılma, hep aklımızdasın her zaman

Afşar Çelik dedi ki...

Sevgili Ayarsız,

Hoşgeldin, sefalar getirdin. Haklısın... Okuma alışkanlığı için biraz da okunacak bir şeyler yazılmalı. :) O halde yazmaya devam...

Arayı uzatma lütfen, sevgiler.