4 Aralık 2011 Pazar

Andan Kaçmadan Yaşamak

Andan kaçmak hepimizin yaptığı bir iş. Andan kaçmak ne? Andan kaçmak ya içinde bulunduğumuz gerilimi yok saymak ya da…

Aslında daha sık yaptığımız şekliyle sevdiklerimizle yaşadığımız anlardan kaçmak...
İnsan sevdiği şeylerden kaçar mı?

Bunun sevip sevmemekle ilgisi yok…
Toplumda bize öğretilen, acının ve yoksunluğun kesin ve kalıcı, sevincin ve varlığın ise geçici olduğuna dair o kesin inançla ilgisi var.

Böylece sevincin anlık parıltısını görmezden gelerek sonrasında gelecek acıyı beklemek, bize terbiyenin gereği olarak öğretilmiştir.

Hayatımız sürekli, başımıza gelecek kötü şeyleri beklemek ve başımıza gelince de ne kadar haklı olduğumuzla avunmak arasında harcanır…
O yüzden beraber olduğumuz anlardaki  tebessümleri kaçırmamayı seçiyorum.

Hayatı gülerek yaşamayı seçiyorum.

Neşeli,  inançlı ve ümitli olmayı seçiyorum.
Neşeli, inançlı ve ümitli olmayı seçiyorum.
Neşeli, inançlı ve ümitli olmayı seçiyorum.
Neşeli, inançlı ve ümitli olmayı seçiyorum.
Neşeli, inançlı ve ümitli olmayı seçiyorum.


Hiç yorum yok: