Malum Balyoz davasında ağırlıklı olarak Deniz Kuvvetleri mensuplarının ağı hapis cezalarına çarptırılmışlardı.
Saygı ÖZTÜRK bir yazısında bu durumu şöyle "Hükümet “Askeri Vesayet”i kaldırmak adına, Türk Ordusu’nun temel direği olan disiplinini hedef aldı. “Askeri vesayeti kaldırdık” diyenler, darbe yapacak olanların niçin 38 karacıya karşı 134 denizcinin olduğunu izah edemiyorlar."... açıklıyordu.
Bu durum gerçekten anlaşılır gibi değildi.
Türkiye, üç çevresi denizlerle çevrili bile olsa bir kara ülkesidir.
Ve başkent Ankara ülkenin tam ortasındadır.
Deniz Kuvvetleri her zaman böyle bir darbede sadece destek unsur olarak kullanılabilir.
Ana unsur olarak kullanılması akla da mantığa da uygun değildir.
Ben böyle düşünürken cevap Haberiniz.com'dan geliverdi.
Ömer Sağlam'ın "Atatürk bir güneştir ve güneş balçıkla sıvanmaz" başlıklı yazısının notlarında birinci cümle "Ancak Atatürk'ü kendisine örnek alan bu ABD Genel Kurmay Başkanı'nın denizci olduğunu net olarak anladım." diye bitiyordu...
İngiltere gibi ABD ordusununda ana unsuru Kara Kuvvetleri değil, Deniz Kuvvetleri idi.
Anlaşılan o ki, insanoğlu alışkanlıklarından kolay vazgeçemiyor...
Elalemi de kendisi gibi sanıyor..
Oysa 2000 kusur yıllık Türk Ordusu kurulduğu günden beri bir Kara Ordusu hüviyetindedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder