Osmanlı Ülküsü ne ola ki? Şeriat devleti mi? |
Türk milliyetçilerinin siyasal
görüşleri mevcut iktidar cemaat
çatışmasında, bir kez daha ve bu
sefer çok daha çetin bir sınava girmiştir.
Herkes kendine, bu savaşta nerede durması gerektiğini
sormaktadır. Çünkü siyasal tavrın içindeki dinî yaklaşım, çatışmanın
taraflarını ister istemez muhatap kılmaktadır.
Şurasını kesin olarak biliyoruz
ki “ülkücüler” özellikle hapishane şartlarında
bugünkü savaşın iki tarafınca da
ayartılmaya çalışılmıştır. İşin kötüsü bundan bir ölçüde başarıya ulaşılmıştır.
Hapse milliyetçi girip nurcu veya
Nakşî olarak çıkan pek çok ülkücü
var. Bunun sonucunda bugün “fikirlerimizin iktidarda” olduğunu
savunabilecek pek çok ülkücü de var.
Sahi nedir “bizim fikirlerimiz”? İçinde ancak Kürşat’a -o
da birbirinden kötü illüstrasyonlarda- yer verip de bütün Türk tiplemelerini
sakallı, tespihli, sarıklı Araplaştırlmış bir savaşçı olarak resmeden bir tasavvurdan mı ibarettir
fikirlerimiz? “Ahlâk” dendiğinde kadını kendine ayrılmış haremliğe tıkıp da
siyaseti, fikri, erkek eliyle yürüten
bir kabadayılar zihniyeti midir bizim fikrimiz?
Bugün
adına Türk milliyetçiliği denen fikir hareketi, yarı deli bir Kürt imamına “Bediüzzaman”
güzellemeleri yazıp da Türk milliyetçilerine yabancılaşmış, çürümüş hurafeleri “ahlâk
ve fazilet” kaynağı olarak göstermekten başka bir şey değil maalesef…
Bir çoklarına insafsızca gelecek
bu tespitten sonra şunları açıkça sormak istiyorum:
MHP içinde Said-i Kürdi
hurafelerini, Nakşi- Kadirî sultasını açıkça kim eleştirmiştir?
Kim, İslâm adına ülkücü gençlere
öğretilen şeriatçı sayıklamaları, açıkça reddetmiştir?
Tük milliyetçiliğinin lâik, medeniyetçi,
akılcı kurucularının kitapları yerine,
sözde “ulemanın” kitaplarını okutan MHP değil midir?
Kimse kusura bakmasın... |
Türk milliyetçiliğinin abide
kişiliği Atsız’ı “kuru Türkçü”, “şaman”, “dinsiz” olarak görerek yasaklayan MHP
değil midir?
Hayatında Türk milliyetçiliğiyle
ilgisinin ne olduğu meçhul Arvasi gibi
bir insanın içimize Arapçı bir şeriat fitnesini “ahlâk ve fazilet” adıyla
sokmasına sebep olan MHP değil midir?
Dinciliğiyle maruf NFK’dan milliyetçilere
akıl süzmeye çalışan MHP değil midir?
Şüphesiz MHP kuruluş yıllarında,
kurucularından birinin ifadesiyle “ Türkiye’nin dört bir yanında kendini
milliyetçi sanan gençlerin” ortaya çıkmasını sağlamıştır ve bu hizmeti de kısa
sürede ifsat edilmiştir.
Gelinen noktada MHP’nin aczi
kendi sözde fikrî tercihinin sonucudur. Evet MHP acz içindedir. Çünkü yarısı
Nurcu yarısı Nakşî olan teşkilatının bu
kavgada edeceği tek bir söz yoktur. Bu noktada hâlâ tasavvuf adıyla içimizde
tarikatçiliği ayakta tutan Namık Kemal Zeybek gibi isimler ne Türk’e ne Arap’a
göre bir tavır geliştirebilmektedir. Akıllarındaki kadından korkan, kadın eli
sıkmayan, haremci/selâmcı, sakallı, dinci fanatik savaşçı hayali “Müslüman Türk”
imajıyla zihinlerimizi uyuşturmaktan başka bir iş yapmamaktadırlar.
İslâmcılık Türk milliyetçiliğini
zehirlemiştir. Bundan dolayı Türk milliyetçilerinin siyasal kolu tam bir hipnoz
veya narkoz halindedir. Çünkü bugüne
kadar gerek fikri gerekse menfaat açısından borçlandıkları dinci cemaatlerin savaşında diyetlerini suskunlukla
ödemek mecburiyetinde kalmışlardır. Türk milliyetçileri bugün ciddi bir ahlâkî
vebalin altında ezilmektedir.
Yanındaki hacı emmilerin Türk'ten haberi var mıydı Muhsin Reis? |
Çözüm nedir? Çözüm, Türk aklına
ve idrakine uymayan Emevî safsatalarına daha fazla din muamelesi etmeden, hareketlerimizde aklı, mantığı ve bilimi esas
almaktır.
Çözüm, gerek partinin gerekse
milliyetçilerin siyasal İslamcılıkla bütün insanî, aklî ve örgütsel ilişkilerini kesmesidir.
Çözüm, dincileri artık milliyetçilik içinde barındırmamaktır.
Çözüm Türkleşmek, titremek ve
kendimize dönmektir.
8 yorum:
tespitlerinizi önemli görüyorum.ancak günümüzde bu ülkede sosyolojik altyapısının olmadığını düşünüyorum.açıkçası bu malın müşterisi çıkmaz buralarda..
Kirli birşey siyaset dediğin İrin akıyor önümüze baksana
Nasıl ruhsuz kişiliksiz duruyor şu çalkantıda koca camia...
Sayın Adsız Sosyolojik alt yapı en nihayetinde belli bir çabayla şekillenir. Bu alt yapı dinci telkinlerle oluşturulmuştur.
Hiç bir sosyolojik yapı tabiattan öylece bitmez. Her kötülüğü doğal ve kaçınılmaz sayarsak neyle niçin mücadele etmeliyiz? Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. her zaman beklerim.
Camia gerçek bir ahlâki yargılamadan ve ideolojik yapılanmadan öyle uzak ki... Milliyetçi etiketinin insana kendiliğinden ahlak ve marifet kazandıracağını sanmak tembelliğiyle mücadele etmemiz gerekiyor...
Her zaman beklerim. Saygılarımla
bende bunu söylemek istemiştim.çaba gerekir evet ama o çabayı gösteren yürekli insanları bulamiyoruz pek.
Belki de bulmaya çalışmak yerine o yürekli insanlardan olsak...
Yorum Gönder