8 Ocak 2014 Çarşamba

Cemaat- Nakşî Çatışmasında MHP Milliyetçiliğinin Aczi

Osmanlı Ülküsü ne ola ki? Şeriat devleti mi?
Türk milliyetçilerinin siyasal görüşleri mevcut iktidar cemaat  çatışmasında,  bir kez daha ve bu sefer çok daha çetin bir sınava girmiştir.

Herkes  kendine, bu savaşta nerede durması gerektiğini sormaktadır. Çünkü siyasal tavrın içindeki dinî yaklaşım, çatışmanın taraflarını ister istemez muhatap kılmaktadır.

Şurasını kesin olarak biliyoruz ki “ülkücüler” özellikle hapishane şartlarında  bugünkü savaşın  iki tarafınca da ayartılmaya çalışılmıştır. İşin kötüsü bundan bir ölçüde başarıya ulaşılmıştır.

Hapse milliyetçi girip nurcu veya Nakşî  olarak çıkan pek çok ülkücü var.  Bunun sonucunda bugün  “fikirlerimizin iktidarda” olduğunu savunabilecek pek çok ülkücü de var.

Sahi nedir  “bizim fikirlerimiz”? İçinde ancak Kürşat’a -o da birbirinden kötü illüstrasyonlarda- yer verip de bütün Türk tiplemelerini sakallı, tespihli, sarıklı Araplaştırlmış bir savaşçı  olarak resmeden bir tasavvurdan mı ibarettir fikirlerimiz? “Ahlâk” dendiğinde kadını kendine ayrılmış haremliğe tıkıp da siyaseti,  fikri, erkek eliyle yürüten bir kabadayılar zihniyeti midir bizim fikrimiz?

  Bugün adına Türk milliyetçiliği denen fikir hareketi, yarı deli bir Kürt imamına “Bediüzzaman” güzellemeleri yazıp da Türk milliyetçilerine yabancılaşmış, çürümüş hurafeleri “ahlâk ve fazilet” kaynağı olarak göstermekten başka bir şey değil maalesef…

Bir çoklarına insafsızca gelecek bu tespitten sonra şunları açıkça sormak istiyorum:

MHP içinde Said-i Kürdi hurafelerini, Nakşi- Kadirî sultasını açıkça kim eleştirmiştir?

Kim, İslâm adına ülkücü gençlere öğretilen şeriatçı sayıklamaları, açıkça reddetmiştir?

 Tük milliyetçiliğinin lâik, medeniyetçi, akılcı  kurucularının kitapları yerine, sözde “ulemanın” kitaplarını okutan MHP değil midir?
Kimse kusura bakmasın...

Türk milliyetçiliğinin abide kişiliği Atsız’ı “kuru Türkçü”, “şaman”, “dinsiz” olarak görerek yasaklayan MHP değil midir?
Hayatında Türk milliyetçiliğiyle ilgisinin  ne olduğu meçhul Arvasi gibi bir insanın içimize Arapçı bir şeriat fitnesini “ahlâk ve fazilet” adıyla sokmasına  sebep olan MHP değil midir?

Dinciliğiyle maruf NFK’dan milliyetçilere akıl süzmeye çalışan MHP değil midir?

Şüphesiz MHP kuruluş yıllarında, kurucularından birinin ifadesiyle “ Türkiye’nin dört bir yanında kendini milliyetçi sanan gençlerin” ortaya çıkmasını sağlamıştır ve bu hizmeti de kısa sürede ifsat edilmiştir.

Gelinen noktada MHP’nin aczi kendi sözde fikrî tercihinin sonucudur. Evet MHP acz içindedir. Çünkü yarısı Nurcu yarısı Nakşî olan  teşkilatının bu kavgada edeceği tek bir söz yoktur. Bu noktada hâlâ tasavvuf adıyla içimizde tarikatçiliği ayakta tutan Namık Kemal Zeybek gibi isimler ne Türk’e ne Arap’a göre bir tavır geliştirebilmektedir. Akıllarındaki kadından korkan, kadın eli sıkmayan, haremci/selâmcı, sakallı, dinci fanatik savaşçı hayali “Müslüman Türk” imajıyla zihinlerimizi uyuşturmaktan başka bir iş yapmamaktadırlar.

İslâmcılık Türk milliyetçiliğini zehirlemiştir. Bundan dolayı Türk milliyetçilerinin siyasal kolu tam bir hipnoz veya narkoz halindedir.  Çünkü bugüne kadar gerek fikri gerekse menfaat açısından borçlandıkları dinci  cemaatlerin savaşında diyetlerini suskunlukla ödemek mecburiyetinde kalmışlardır. Türk milliyetçileri bugün ciddi bir ahlâkî vebalin altında ezilmektedir.

Yanındaki hacı emmilerin Türk'ten haberi var mıydı Muhsin Reis?
Çözüm nedir? Çözüm, Türk aklına ve idrakine uymayan Emevî safsatalarına daha fazla din muamelesi etmeden,  hareketlerimizde aklı, mantığı ve bilimi esas almaktır.

Çözüm, gerek partinin gerekse milliyetçilerin siyasal İslamcılıkla bütün insanî, aklî ve  örgütsel ilişkilerini kesmesidir.

Çözüm, dincileri  artık milliyetçilik içinde barındırmamaktır.

Çözüm Türkleşmek, titremek ve kendimize dönmektir.




8 yorum:

Adsız dedi ki...

tespitlerinizi önemli görüyorum.ancak günümüzde bu ülkede sosyolojik altyapısının olmadığını düşünüyorum.açıkçası bu malın müşterisi çıkmaz buralarda..

N.G. dedi ki...

Kirli birşey siyaset dediğin İrin akıyor önümüze baksana

N.G. dedi ki...

Nasıl ruhsuz kişiliksiz duruyor şu çalkantıda koca camia...

Afşar Çelik dedi ki...

Sayın Adsız Sosyolojik alt yapı en nihayetinde belli bir çabayla şekillenir. Bu alt yapı dinci telkinlerle oluşturulmuştur.

Hiç bir sosyolojik yapı tabiattan öylece bitmez. Her kötülüğü doğal ve kaçınılmaz sayarsak neyle niçin mücadele etmeliyiz? Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. her zaman beklerim.

Afşar Çelik dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Afşar Çelik dedi ki...

Camia gerçek bir ahlâki yargılamadan ve ideolojik yapılanmadan öyle uzak ki... Milliyetçi etiketinin insana kendiliğinden ahlak ve marifet kazandıracağını sanmak tembelliğiyle mücadele etmemiz gerekiyor...

Her zaman beklerim. Saygılarımla

Adsız dedi ki...

bende bunu söylemek istemiştim.çaba gerekir evet ama o çabayı gösteren yürekli insanları bulamiyoruz pek.

Afşar Çelik dedi ki...

Belki de bulmaya çalışmak yerine o yürekli insanlardan olsak...