28 Ocak 2014 Salı

Poyrazköy’deki Yalanlar Ve Ciğer Söken Katiller Sürüsünün Mukaddes Sırları

Poyrazköy’de, Zir Vadisi’nde,  ülkenin değişik yerlerinde silâhlar bulundu.

“Bulunduğu söylenen” silâhların “Amerikan eğitimli memurlarca tanındığı”  cep telefonu kayıtlarıyla ispatlandı

Peki ne oldu bulunan silâhlar? Hiç! Koskoca bir hiç!  Eğer bu silâhlar gerçekten “darbe” için kullanılacak olsaydı;  bir kıyametin kopması gerekirdi, oysa bu silâhların ne ezeli ne de akıbeti bilinebildi.

“ Asit kuyuları!” diye bar bar bağıranlar, çıkan hayvan kemiklerinden ne utandı ne de yanıldıklarını itiraf etti.

Sadece haber olsun diye “delil” hükmündeki her şeyin çarşaf çarşaf yayınlanmasına ses çıkarılmadı.

Gelin görün ki hiç kimse, günlerdir sınır kapılarında ardı ardına bulunan silâh  dolu tırları açıklayamadı. Açıklamayı  bir tarafa bırakınız, insanlara haysiyet cellatlığı yaptırılan basına “yayın yasağı” getirildi.

O halde azıcık merakı ve namusu olan sıradan insanların şunu sorması gerekmez mi?

“  Ortada  bulunan silâhlar var. Bu silâhların  bir kısmı, Türk  Ordusu’na  ait diye suç delili sayıldılar. Suriye’ye  hükmet eliyle yollandığı artık herkesçe bilinen silâhlar kimin silâhlarıdır? Herhangi bir ülkeye kayıtdışı silâh yollamak bir hükümetin meşru işi midir? Hükümet bulunan silâhların menşeini ve mukadderatını neden açıklamamıştır?”

Kelle kesen vahşilere, din kardeşliği adına silâh yollanması neyle izah edilebilir?

Bizim gibi vergisini veren, çağırıldığında koşa koşa yargıya hesap veren,  borcu için uykusuz kalan, askerliğini yapan vatandaşların, kendi ordusuna kumpas kurulmasına rıza göstermesi,  kendi ordusuna kumpas kuranların Suriye’deki vahşilere yardım etmesine sessiz kalması mümkün müdür?

 Bugün kendini iktidar olarak gören dinci parti, Suriye’yi, Afganistan’ı, Libya’yı, Mısır’ı işgal etmiş olan yabancılaşmış, dinci ilkelliğin temsilcisidir. Kendini iktidar olarak gören dinci parti,  vatanın kimin vatanı olduğunu bilmeyen bir yabancılaşmış, habis kitlenin sözcüsüdür.
 
Bu gün Suriye’deki fitneye yardım eden bu kitle, elbette vatanı vatan eden savunma iradesinin sırlarını ifşa etmekte beis görmüyor; düşmanların, hainlerin sırlarını korumayı ise kendisine vazife ediniyor.


Bir yetkili Türkiye’nin savunma sırları ifşa edilirken “Bağırsakların boşaltıldığından” bahsediyordu.  Türk’ün son savunma mevzilerinin sırlarını “bağırsaklarla” bir tutup da milis sisteminin ciğerlerinin söken bu zihniyetin, Suriye’deki ciğer söken kelle kesen hayvanlarla kendini “kardeş” kabul etmesi tesadüf değildir.


Hiç yorum yok: