7 Şubat 2011 Pazartesi

Talihsiz Serüvenler Bitti Mi?


“Talihsiz Serüvenler Dizisi’ni” yeni bitirdim. Bitti, ama beni de bitirdi.

Altı üstü bir çocuk kitabı olduğunu düşünebilirsiniz. Seri boyunca Baudler öksüzlerinin yaşadıkları kayıplara baktığınızda pek de öyle görünmüyor ama…

Dizinin özellikle son kitabı bir tür siyaset bilimi denemesi gibi. Metodolojik bireycilik/ kollektivizm zıtlığı biryandan öksüzlerin kafasını karıştırıyor…

Diğer yandan özellikle 12. kitapla ciddi ahlâk felsefesi sorgulamasına giriliyor. Bu sorgulamada diyalektiğin kafa bulandıran cambazlığı biraz sıkıcı oluyor işin açığı… Bütün dizi boyunca canlarının derdinde olan öksüzlerin yaptıkları her şey, sorgulanıp çocukların vicdanları, gereğinden ağır bir yükün altına sokuluyor.

Dizinin 13. Ve son kitabının özelliği şu: Bu kitapla Lemony Snicket, gerçek hayatını kitaba sokuyor. Doğumda ölen kız kardeşi Beatrice ve öksüz kızı bir şekilde öyküye dahil oluyorlar ki bu son derece yürek burkucu... Hatta öyle ki Kont Olaf’ın kaderi bile dizinin en başından beri bir gülünçlük tülü ardından çıkarılıp ağır bir trajedi unsuru haline geliyor.

Dizi görünüşte burada bitiyor ama yazarın dediği gibi aslında bu büyük ve tamamı anlatılmamış bir öykünün ortasında bir yerler… Kim ne derse desin, “Lemony Snicket”, içten, heyecanlı ve yaratıcı bir yazar. Ölümü, komployu, iyiliğe duyulan inancı çocukların gözünden anlatmakta çok başarılı…

Bana soracak olursanız ona kütüphanenizde bir yer ayırın ve çocuklarınıza da okutun… Siz de canınız sıkıldıkça çocukluğun yaldızlı rüyalarına dalıp iyileşmek için okuyun…

Hiç yorum yok: