31 Mart 2015 Salı

Sür’at İyi De…

Sen onayladıysan, tamamdır başkan!

Cumhurbaşkanı, “ Bize sür’at lâzım!” diyordu son konuşmasında.

“Başkanlık” sistemi gelirse işlerin hızlı yürütüleceğini anlayacağız bundan.

Tamam da “hangi başkanlık sitemi?” diye sormak lâzım o zaman da.

Amerikan tipi başkanlık siteminde işler o kadar da “sür’atli” falan olmuyor. Başkan,  temsilciler meclisi’nin ve senatonun onayı olmaksızın hiçbir iş yapamıyor. 

Rus tipi başkanlık sistemi ise göstermelik bir  demokrasiden ibaret. Anlaşıldığı kadarıyla Rusya’da”  Başkan” modern bir çardan başka bir şey değil. Gene de seçimle uzaklaştırılabilmesi mümkün görünüyor.

Peki dinci partimizin aklından geçen başkanlık sitemi nasıl? Herhalde bu tam da  eski başbakanımızın eş başkanı olduğu “demokrasiyi yayma cemiyetinin”  Arap ülkelerini kana bulayarak yıktıkları “başkanlık “ sitemleri gibi bir şey. Liberalizm sömürücüsü düzenin öz uzman aydınları yıllarca  Atatürkçülüğü ve milliyetçiliği “BAASçılık” olarak karalarken  acaba yaranmaya çalıştıkları dincilerin aklından  buna benzer bir yönetim biçiminin geçtiğini hiç düşünmüşler miydi?

Başkanlıktan murat yargı ve yasama denetimi olmaksızın işleyen bir yürütme  diktatörlüğü. Zaten zamanında dememiş miydi: “Kuvvetler ayrılığı ayağımıza dolanıyor!” diye? Oysa “kuvvetler ayrılığı”, herhangi bir hukuk devletinin teminatı olan ve  baş tacı edilmesi gereken bir değerdi.

Kendileri için  yargı ve yasama denetiminden uzak bir hükümranlık hayalleri kuranlar, ebediyen başta kalacaklarına öyle inanıyorlar ki. “Halk” denen kitle nasıl olsa dinle vicdanından , makarna vs iyane ile midesinden bağımlı hale getirildikten sonra  seçimle iktidardan edilmek mümkün müdür?

Eh  hukuksuz uygulamaları “kanuna” uydurmak da mümkün olacağına göre  dinci partimizin önünde “sür’at yapmak” için hiçbir engel kalmayacaktır.

Sür’at, ancak gerektiğinde engellenebilirse bir avantajdır. Oysa cumhurbaşkanı sür’ati engelleyen bütün emniyet donanımlarının  kaldırılmasını arzuluyor. Ülkenin her yeri otoyol olsa belki  arzusu makul görünebilir ama Türkiye dağlık bir ülke. Böyle bir ülkede  derin uçurumlar da var. Dolayısıyla AKP seçmeni, kullandığı demokrasi arabasını nereye, hangi sür’atle  gittiğini denetlemezse  hepimiz birden etnik ve  şer’i  bir cehenneme yuvarlanabiliriz

Aman emniyet!.





2 yorum:

Orhun dedi ki...

Hocam tekrar merhaba
Bıraktığım yerden devam edeyim, dükkanı boş bırakmayayım sizin tabirle :)
Süratten açılmış konu: Halbuki Türkler olarak maaşallah her konuda hızlıyız. Bankalarımız, otellerimiz ve restoranlarımız hızlı, dahası para oldu mu tüm inşaat şirketlerimiz hızla konumlanıyor.
Yurtdışına -kasttettiğim gelişmiş ülkeler- hayatında bir kere gitmiş olanlar hızlı olduğumuzu anlar. Orada yabancı işini öyle yavaş yapar ki buradaki adamları süper insan sanırsınız.
Süratliyiz vesselam!
Sahip olmadığımız hasletler "sabırlı", "kuralcı"lık ve bittabi yön duygusu... Bunu kısmen modern yaşam diye açıklamak mümkün ama bu yaşamın üstadları gayet kuralcı ve sabırlılar, kuraldışılık istisnai ve yön hemen hemen hiç değişmiyor.
Ben çocukken eski Türk tarihinde törenin önemi anlatılırdı. Töre ve itaat ancak beraber olduğunda ulusun varlığı sağlıklı bir şekilde devam ederdi.
Şimdiki dinci iktidarla istenen son töre kırıntılarının yok edilerek Türklüğün Körfez Araplığı seviyesine indirgenmesidir.
Hız bunun için gerekli!
Karınca kararınca kıdemli bir okur olarak ilave bir şey rica etsem ayıp olur mu? Kenan Evren dün öldü ve sanalağdan -ağırlık soldan olmakla beraber- kin dolu yorumlardan başka şey akmıyor. Olayların üzerinden bu kadar sene ve farklı durumlar geçmiş soğukkanlı biçimde değerlendirilemiyor. Nasıl Türk milliyetçiliğinin dincileşmesini sizden aldıysak bu sürece dair de yorum ve/veya yazı alabilir miyiz.
Akılcı ve prensip dolu yazı bulmakta çok çok zorlandığım için rica etmek istedim.
Saygılar, selamlar...

Afşar Çelik dedi ki...

Sondan başlayayım.

Evvela blogu bu kadar sabırlı ve dikkatli izlediğiniz için teşekkür ederim.

Haklısınız, Evren'in ve hatta Alasya'nın ölümünden sonra yayınlanan yorumlar iğrenç ötesi. Elekrik kesintilerinden mustarip olduğumdan, sanalağa sık giremiyorum. Elbette bahsettiğiniz konu Türkiye'nin içine düşürüldüğü etnik kompleks ve kin sarmalını da anlayabilmek açısından mühim.

Şahsen katılımcı ve akılcı yorumlar beni çok mutlu ediyor. Dükk'ana her zaman bekliyorum.

Bunun yanısıra evet... Hız tutkumuzun hedefi ve vardığı yeri aydınlatan enfes bir yorum olmuş. Aklınıza, elinize sağlık.

Gene bekliyorum. :)