Riya, Kibir Ve Fesat Bataklığında Bir Beraberlik
Ne zamandır düşündüğüm bir konu var:
Sahte peygamber müritlerini cehenneme götürüyor. |
“Sağ elin verdiğinden sol elin
haberi olmaz!” diye bir ahlâkî düstur vardır. Bazıları hadis diyerek
meşrulaştırmaya çalışır, bilmem. Ama insanın riyaya karşı uyanık olması
için fevkalâde güzel bir öğüttür. Çünkü insan en kolay kendini kandırır.
Cemaat denen Nurcu yığışmanın “hizmet”
adlı bir hareket tarzı var. Neredeyse bağıra çağıra hzmet eder durur bu
arkadaşlar, yıllardır. Herkesi beslediklerini, öğrencilere burs verdiklerini
işitir dururuz. Bununla da övünürler.
Buna karşılık da burs verdikleri,
besledikleri öğrencileri daha sonra bir yerlere getirip alabildiğine
kullanırlar, sağarlar.
Ne yapar bu arkadaşlar?
Ne okuduğunu bilmeyen, anlamayan,
sadece sohbetlerde edindiği yarım yamalak malumatla ele güne din satan yarı
okumuş misyoner, namaz robotları yetiştirirler.
Öncelikle bir hizmetten
bahsediyorsanız bunu kimseye duyurmamanız lâzım. İnsanlara duyurmak için “hizmet”
ediyorsanız bu hizmet değil, politika olur ki onun da Allah rızasıyla falan ilgisi
yoktur. Bu, açıkça riyadır, şirktir! Çünkü Allah’tan başkasının beğenisini
kazanmak gayretidir.
Bunun yanında yapılan hizmetler
asla karşılıksız olmamakta. Ya cemaatin emrettiği partiye oy vermek ya da
mutlaka bir maddi yardımla karşılık verilmesi gerekmektedir.
Cemaatten gençler namaz kılarlar,
Allah kabul etsin, deriz amma. Amması o ki akılları fikirleri insanlara sözde
karşılıksız iyilik ederken Allah’ı yapılan iyilikle borçlandırmakta olan bu
arkadaşlar hangi temel düşünce ve duyguyla namaza dururlar? Bütün gün Allah’la
cennet gayrimenkulü hesaplaşması içinde olan, kendilerinden gayrisini günahkâr,
potansiyel kâfir gören bu kardeşler ne
demeye namaz kılarlar?
Cemaat sözde bir din uzmanlığı
duygusu yaratarak mensuplarında aynı zamanad ciddi bir gizli kibir meydana
getiriyor. Bu kibir herkes tarafından paylaşıldığı için de “enaniyet” ortadan
kaldırılmış sanılıyor oysa, “cemaat mensubu olmanın seçkinlik duygusu”
inanılmaz bir gizli kibir olarak o çocukların kanlarına işlemiş oluyor.
Ayrıca cemaat topluma “doğru
dinin kendilerine ait olduğu” kanaatini yerleştirmeye çalışarak Müslümanlar
arasında fitneye sebep oluyor.
Velhasıl-ı kelâm, cemaat denen
fitne yapısı, üyelerine aşıladığı gizli kibir ve riyayla aslında İslâm’a falan hizmet etmiyor! Artık bu
hususlar samimi Müslümanlarca anlaşılmalı ve cemaat denen fitne yuvası
toplumsal hayatımızın dışına atılmalıdır. İçinde yüzdükleri riya, kibir ve
fesat çamuruna her an dikkat edilmesi ve dikkat çekilmesi, onların okullarına
gidilmemesi, mümkünse onlarla hiçbir alışveriş içine girilmemesi.
Elbette çok yakın
tanıdıklarımızdan cemaate mensup olanlarımız da var ama onlarla samimi insani
ilişkilerimi dışında cemaatle yakınlaşmamak en büyük gereklilik. Elden gelse de
cemaate yakınlık duyan sevdiklerimize de
her şeyi açıkça anlatabilsek….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder