21 Nisan 2014 Pazartesi

Cemaat Kime Hizmet Eder ?

Riya, Kibir Ve Fesat Bataklığında Bir Beraberlik

 Ne zamandır düşündüğüm bir konu var:
Sahte peygamber müritlerini cehenneme götürüyor.
“Sağ elin verdiğinden sol elin haberi olmaz!” diye bir ahlâkî düstur vardır. Bazıları  hadis diyerek  meşrulaştırmaya çalışır, bilmem. Ama insanın riyaya karşı uyanık olması için fevkalâde güzel bir öğüttür. Çünkü insan en kolay kendini kandırır.

Cemaat denen Nurcu yığışmanın “hizmet” adlı bir hareket tarzı var. Neredeyse bağıra çağıra hzmet eder durur bu arkadaşlar, yıllardır. Herkesi beslediklerini, öğrencilere burs verdiklerini işitir dururuz. Bununla da övünürler.

Buna karşılık da burs verdikleri, besledikleri öğrencileri daha sonra bir yerlere getirip alabildiğine kullanırlar, sağarlar.

Ne yapar bu arkadaşlar?

Ne okuduğunu bilmeyen, anlamayan, sadece sohbetlerde edindiği yarım yamalak malumatla ele güne din satan yarı okumuş misyoner, namaz robotları yetiştirirler.

Öncelikle bir hizmetten bahsediyorsanız bunu kimseye duyurmamanız lâzım. İnsanlara duyurmak için “hizmet” ediyorsanız bu hizmet değil, politika olur ki onun da Allah rızasıyla falan ilgisi yoktur. Bu, açıkça riyadır, şirktir! Çünkü Allah’tan başkasının beğenisini kazanmak gayretidir.

Bunun yanında yapılan hizmetler asla karşılıksız olmamakta. Ya cemaatin emrettiği partiye oy vermek ya da mutlaka bir maddi yardımla karşılık verilmesi gerekmektedir.

Cemaatten gençler namaz kılarlar, Allah kabul etsin, deriz amma. Amması o ki akılları fikirleri insanlara sözde karşılıksız iyilik ederken Allah’ı yapılan iyilikle borçlandırmakta olan bu arkadaşlar hangi temel düşünce ve duyguyla namaza dururlar? Bütün gün Allah’la cennet gayrimenkulü hesaplaşması içinde olan, kendilerinden gayrisini günahkâr, potansiyel kâfir  gören bu kardeşler ne demeye namaz kılarlar?

Cemaat sözde bir din uzmanlığı duygusu yaratarak mensuplarında aynı zamanad ciddi bir gizli kibir meydana getiriyor. Bu kibir herkes tarafından paylaşıldığı için de “enaniyet” ortadan kaldırılmış sanılıyor oysa, “cemaat mensubu olmanın seçkinlik duygusu” inanılmaz bir gizli kibir olarak o çocukların kanlarına işlemiş oluyor.

Ayrıca cemaat topluma “doğru dinin kendilerine ait olduğu” kanaatini yerleştirmeye çalışarak Müslümanlar arasında fitneye sebep oluyor.

Velhasıl-ı kelâm, cemaat denen fitne yapısı, üyelerine aşıladığı gizli kibir ve riyayla aslında  İslâm’a falan hizmet etmiyor! Artık bu hususlar samimi Müslümanlarca anlaşılmalı ve cemaat denen fitne yuvası toplumsal hayatımızın dışına atılmalıdır. İçinde yüzdükleri riya, kibir ve fesat çamuruna her an dikkat edilmesi ve dikkat çekilmesi, onların okullarına gidilmemesi, mümkünse onlarla hiçbir alışveriş içine girilmemesi.

Elbette çok yakın tanıdıklarımızdan cemaate mensup olanlarımız da var ama onlarla samimi insani ilişkilerimi dışında cemaatle yakınlaşmamak en büyük gereklilik. Elden gelse de cemaate yakınlık duyan  sevdiklerimize de her şeyi açıkça anlatabilsek….




Hiç yorum yok: