Engin ARDIÇ merhum Cumhurbaşkanı
Fahri KORUTÜRK’ün eşinin ölümü üzerine yazdığı yazıda, seçkinci cumhuriyetçilerin şimdiki cumhurbaşkanını, küçük gördüğünden falan bahsediyor. “Orada Biz Oturacağız”
yazının başlığı…
Yazıya hakkaniyetli bir hava
vermek için ARDIÇ, işi sınıf analizine falan vurmuş. Vay efendim “tornacının
oğlu” nasıl küçümsenirmiş falan…
ARDIÇ, sık sık eski solculara
çatar, akıllarını başlarına almalarını falan söyler. Ona göre işin pratiği çok
değişmiştir.
Anlayamadığı bir şey var. Bu
memlekette “sınıf bilinciyle” desteklediği
dinciler, onun savunduğu medeniyete tamamen karşıdır! Muhallebici bir belediye başkanını savunur ama o başkanın,
sevdiği şarapları tattığı barları kapatmayı istediğini görmezden gelir.
Belediye işçisi bir başbakanın
başarılarını savunur ama aynı başbakanın şehitlere “kelle” demesindeki ayıbı göremez.
Habur rezaletine göz yumup da “Güzel
şeyler olacağını” söyleyenler, ait oldukları sınıftan dolayı ayıplanmadılar.
Ülkeyi üzerine kurduğumuz temelleri küçümsedikleri için ayıplandılar.
Biz onları işçi çocukları
oldukları için küçümsemedik ama onlar küçümsendiklerini sandıkları için
cumhuriyete, Atatürk’e ve Türklüğe durmadan hakaret ettiler.
ARDIÇ her yazısında bir medeniyet
dersi verir ama övündüğü medeniyetin dinci aşırılıkla bağdaşamayacağını unutur.
Her yazısında şarap tadımcılığından bahseder ama dinciliğin onun dünya görüşüne
hoşgörüsünün olmadığını unutur. Seçkinciliğe karşı çıkar ama sınıf dalkavukluğu yaptığı kenar mahalleden
dincilik veya etnikçilikten başka bir şey çıkamadığını, liberal demokrasi falan da çıkamadığını görmezden gelir.
ARDIÇ, sürekli övdüğü, kullandığı
medeniyet eserlerinin hangi bilinçten doğduğunu bilmezden gelir. Hem şarap
içmek ister hem dinci taassubu över.
Hem liberal demokrasiyi över ve kullanmak
ister hem de dinciliğin elindeki
dizginlenemez oy diktatörlüğünü sınıf dalkavukluğu ile över…
Kimse Engin ARDIÇ’ın kimin çocuğu
olduğuyla, kaçıncı sınıf bir adam
olduğuyla falan ilgilenmiyor. O bu topluma o kadar yabancı ki Türkiye’de insanların birbirlerini asalet unvanlarıyla
falan andığını sanıyor herhalde? Sürekli işçi çocuğu olduğunu söyleyip bununla
övünürken aslında Galatasaray’da bir sonradan görme olduğuna dair hissettiği
muhtemel aşağılık kompleksini gidermeye çalışıyor?
Bugün insanları üzen, kıran ve
inciten, kenar mahalleden yükselen, milletleşmeye karşı kompleksli dincilik ve
etnik ırkçılık iş birliğidir. Bugün insanları şaşkına uğratan, içten içe beslenmiş
bir Türk düşmanlığının, Türk egemenliği sayesinde var edilmiş bir demokrasiyi
alabildiğine istismar edebilmesidir. Bunun sınıf farklılığıyla falan ilgisi
yoktu…
Dolayısıyla Engin ARDIÇ,
cumhurbaşkanının babası üzerinden sınıf dalkavukluğu yaparken aslında “seçkinci”
oldukları, darbe yaptıkları iddiasıyla suçladığı,
babaları tahta masalarda domates kesip peynir ekmek yiyen çiftçiler olan,
sayısız Türk subayını da tahkir ediyor. İşte insanların Engin ARDIÇ’a
kızmalarının sebebi onun bu terbiyesizliği… Yoksa babasının kendisinden çok
daha faydalı işler yapmış bir işçi olması değil…
6 yorum:
Üstadım,
iş renkle ilgili! Kızıl olunca tepki koyanlar yeşile bir şey demiyor. Her ikiside kollektivist ama önemli olan renk. Bizimki olsun da yine baskıcı yasakçı olsun.
Bir başbakan "şu gazeteyi okumayın" diyor, biz çocuklarımıza okumanın erdemini anlatıyoruz.
Bir başbakan "kapatın dersaneleri diyebiliyor memlekette..."poliklınıkleri kapatın verelim para hastane olun" diyor bakıyorsun gayet normal bişi...memlekette cıt yok!
Sana ne ? diyen yok...
sonra ileri demokrasi...yersen. saygılar üstadım...
Nerelerdesin sen be yahu? :) Hoş geldin üstadım! Yorum için sağol var ol! Sen fakirhaneye uğrar mıydın? her zaman bekliyorum...
İnsanın söylediğiyle yaptığı farklı olduğunda bizim toplumda genellikle kınanırdı, şimdi öylesi iktidar oluyor. Gel de çık işin içinden...
Senin hep vurguladığın "sebep sonuç düşüncesi" artık ıskartaya çıkartılmış, izafiyet de ölçü de hepsi çar çur edilmiş... "İleri demokrasi" güçlülerin güçsüzlere ağızlarına geldiği gibi hakaret edebilmesi olmuş...
Ama milletimiz istiyor bunu ne etçen? Müstehak demek ki bu topluma? Dükk'anı boş bırakma arada yorum bırak, fazla açma arayı. Her zaman bekliyorum! Saygılar!
Başbakan fikir beyan etmedikçe yazınıza yorum yapmamalıyım sanırım :)
Sayın ayarsız anlayamadım ama sağ olun, var olun... Her zaman beklerim.
Enginardan artık gına geldi.Kabak tadı verdi artık.
Değil mi efendim? Hakikaten, baklava olsa bıkar insan...
Yorum Gönder