Toprağı bol
olsun, ülkesinin sevilen lideri Chavez hayata veda etti… Chavez ülkesi için bir
“devrimciydi”.
Petrol kuyularını “millileştirerek” serveti ulusuna
bölüştürdüğünden bahsedildi. Nihat GENÇ onun, sosyalizmin ölmediğinin kanıtı
olduğunu söyledi.
Petrol
kuyularını millileştirmek, onları “milletin malı” yapmak ilk plânda olumlu
görünmekte. Öyle ya bir ülkenin petrol zenginliği o ülkeye ait değil midir?
Sorun şu: Bu
petrol kuyuları, herhalde Venezuela’ya
bir takım şirketlerce kazandırılmış… Venezuela
halkının bin yıl düşünse aklına
gelmeyecek, gelse bile teknik yetersizlikten çıkaramayacağı bir serveti
yeryüzüne çıkaran Chavez ve sosyalistler değil! Petrol gelirlerinin hakça
paylaşımı konusunda önceki idarelerce şirketlerle düzgün anlaşmalar yapılmamış idiyse bu anlaşmalar
düzenlenebilirdi.
Venezuela
hükümetinin hukuk teminatına güvenerek milyarlarını ülkeye yatıran insanların
mallarını sırf Amerikalıdır, kapitalisttir
diyerek almak, kimin adına yapılırsa yapılsın gasptır.
İnsanlar bedava malları sever ve bunların bedelinin
kimin tarafından ödendiğiyle asla ilgilenmez. Venezuela sosyalizmi, petrol
gelirine dayanan bir bedavacılık rejiminin ta kendisidir. Bugüne kadar Venezuela’nın petrol dışında
dünya medeniyetine ne gibi bir üretim katkısı sağladığını bilmiyoruz.
Venezuela ,
doğal kaynaklardan gelen geçici bir serveti, “halkçı” bir başkanın popülizmi
uğruna saçıp savuran bir ülke… Chavez’in
diktatörce bölüşüm siyasetinin,
ülkenin hangi yönünü geliştirdiğini de bilmiyoruz. Chavez iktidara geldikten
sonra ülke, akademik sıralamada, temel
haklar konusunda, sanatta, edebiyatta
herhangi bir ilerle göstermiş midir? Elbette hayır…
Ama halkın
cebine devlet eliyle para sokuşturulmasıyla gerçekleşen sosyalizmin zaten
bundan daha fazla yapabileceği bir şey de yoktu. Sosyalizm, devlet eliyle bazen açıkça bazen
gizlice yağmalanmış servetlerin ve
kaynakların gene devlet eliyle sadaka olarak dağıtılmasından başka bir şey
değildir. Mülkiyeti hırsızlık olarak gören büyük devrimci Chavez halka dağıttığı
refahı kendi yaratmadığı servetleri gasp ederek elde etmişti. Sorun şudur: Bütün servetler yağmalandığında
sosyalizm ne yapacaktır? Çünkü servetin oluşumunu sağlayan özel mülkiyeti,
dibinden kökleyerek yok etmiştir.
Sosyalizm
vahşeti bu kadar açıkça gözümüzün önünde dururken milliyetçilerin de sosyalizme
sıcak bakmaları akıl alır gibi değildir.
Milliyetçiler,
“toplumu düşünmenin”, toplumun yararına yeterli olacağını sanıyorlar. Yararın
bizatihi kendisinin ne olduğu ve nereden geldiğiyle maalesef ilgilenmiyorlar.
Chavez, “sevilen bir kabadayı” olarak bu dünyadan
göçüp gitti. Geride “ Yağmalanacak bir
şey bulduğunuz takdirde sosyalizm en iyi rejimdir!” mesajından başka da bir
mesaj bırakmadı.
6 yorum:
Devletleştirmek yerine üretici firmalarla daha avantajlı anlaşmalar yapılsa ve iki taraf da kazansa daha iyi olur gibi geliyor bana.Değil mi?
Hakkınız var efendim. Petrol şirketlerinin milli serveti yağmalamasıyla devletleştirme arasında verimliliği ve hakkı gözeten bir çözüm mutlaka vardır.
Devletleştirmeden sonra devlet yetkililerinin yolsuzluk ihtimalleri nasıl engellenecektir? Devlet bir melek midir? Veya Tanrı mıdır?
Her zaman beklerim... Saygılar...
Devlet işletmelerinde yolsuzluklar pekala...soruşturulabilir....liberal anlayış....özel sektör...yalanı...soruşturma açılmaması ilkesi üzerine kuruludur...batan şirketi dava edersiniz....yani tüzel kişiliği...içi boş şeyleri...gerçek kişiler kaçarlar....şirket sahiplerine dava açma şansınız yoktur...hırsızlığın meşruluğudur...özelcilik....bir kaç kurnaz çalabilir..halk çalamaz...sadece köle gibi çalıştırılır....kar elde etmek özelleştirilecek....iflas eden özel şirketlerin zararları kamulaştırılacak...vay uyanıklar vay....saygılar sayın Çelik...
Devletin üretim kaynaklı her alandan çekilmesi talebi liberallerin önde gelen arzusudur...derle ki....devlet yolsuzluk yapar...oysa günümüzde bilinen gerçektir ki...vekillerin % kaçının özel şirketlerle..gayri ilişkiler içinde oldukları herkesçe malumdur..liberallerin ekonomik ilişkilerin devletten soyutlanması isteği yada..politikadan politikadan arındırılması iddiaları..gerçekte...hırsızlık ilişkilerinin ortadan kaldırılması...hırsızlığın hür teşebbüs denilen çakma tüzel şahsiyetlerle...meşrulaştırılmasıdır....asgari ücretle işçi çalıştırılması en deni hırsızlıktır...kitler de...siz hiç asgari ücret çalışan işçi gördünüz mü..??*....satılan devlet teşebbüslerinde...gördünüz mü..??....kölecilik çocuk işçi çalıştırıldığını devlet kurumlarında gördünüz mü...???...liberallerin..kurnazca bir istekleride ....ihtiyaçları devletin karşılayamadığı..yalanıdır...iyi özel olsunda....devletin piyasa ilişkilerinden tamamen çekilmesi...sağlık..eğitim...konut işinde her ihtiyacın satılması yolunu açma illizyonudur...devletin çekilmesini istemek..karşılında....devlet sorgulanırken....piyasa sorgulanamaz demek.....çok kurnacza işler bunlar...saygılar..sn..ÇELİK..
Ergün Bey,
Devlette bir yönetici için harcanan kaynaklar bedava ve süreklidir. Hiçbir memur milletin gücünü ve kaynaklarını harcadığını düşünmez. Onun için önemli olan tasasız bir memuriyet ve sorunsuz denetimlerdir.
İcatları memurlar yapmaz, yaratıcı zekalar ve müteşebbisler yapar.
SSCB teknoloji hırsızlığıyla sürdürülebilmiştir.
Devlet işletmelerinde liyakate önem verilmez. Bir devlet işletmesinde en akıllıca iş, işi diğerlerinin sırtına yıkarak mümkün olduğunca bedava para kazanmaktır.
Bu yüzden devletçilik hırsızlıktır, daha en başından yolsuzluktur.
Çalışmayan kişilere yer işgal ettikleri için para ödeme rejimine "devletçilik" veya sosyalizm diyoruz. Siz hiç boş vakti olmayan bir memur gördünüz mü? Görmedinizse devletçiliğin milletin sırtından para kazanmak olduğunu anlıyorsunuz demektir. Saygılar.
Ergün Bey,
Devlette bir yönetici için harcanan kaynaklar bedava ve süreklidir. Hiçbir memur milletin gücünü ve kaynaklarını harcadığını düşünmez. Onun için önemli olan tasasız bir memuriyet ve sorunsuz denetimlerdir.
İcatları memurlar yapmaz, yaratıcı zekalar ve müteşebbisler yapar.
SSCB teknoloji hırsızlığıyla sürdürülebilmiştir.
Devlet işletmelerinde liyakate önem verilmez. Bir devlet işletmesinde en akıllıca iş, işi diğerlerinin sırtına yıkarak mümkün olduğunca bedava para kazanmaktır.
Bu yüzden devletçilik hırsızlıktır, daha en başından yolsuzluktur.
Çalışmayan kişilere yer işgal ettikleri için para ödeme rejimine "devletçilik" veya sosyalizm diyoruz. Siz hiç boş vakti olmayan bir memur gördünüz mü? Görmedinizse devletçiliğin milletin sırtından para kazanmak olduğunu anlıyorsunuz demektir. Saygılar.
Yorum Gönder