20 Ekim 2011 Perşembe

Kendime Öğütler I

Sebepsiz bir endişe gelip yapışıyorsa yakama… Sabah hava kapalı diye vaz mı geçmeliyim yaşamaktan?
Elbette hayır. Her günü sevinçle karşılamak mühim, hem de çok mühim…
Ve illâ bir iş yaparak boş durmayarak yaşamak.

Ama hep atlıyoruz bir şeyi. Gene mi vaaz veriyorum? Burası bir blog.. Burası benim günlüğüm… O zaman herkes bilmeli ki önce kendime vaaz etmekteyim, eğer illâ bir ukalâlık etmekse niyetim.
İtmeden, nefret etmeden,öfkelenmeden, severek yaşamak herhalde işin sırrı.

Belki şöyle yapmak lâzım:
Hemen şimdi… Tepkilerdeki öfke ve nefret tonunu susturmalı.

Evet.. Bakınca her şey üzerime, üzerime geliyor gibi de görünmüyor değil…
Belki şöyle oluyordur? Herkesin normal bir hızda yürüdüğü bir pazar yerinde, öfke benim hızımı arttırıyor ve ben herkese çarpmaya başlıyorum. Öyle ki herkes üzerime, üzerime geliyor, sanıyorum.


Belki şu yaptığım iyi bir şeydir? Aslında iyi bir şeydir. Çünkü her sabahki niyetimin ikrarıdır , bunları yazmak.
O halde… İyi bir şey yaptığımdan eminim… Tereddüdüm yok. İyi olmayı, zengin olmayı, sağlıklı olmayı seçiyorum Böylece her ânı, bir işle değerlendirmek daha anlamlı görünüyor. Ve elbette o işi yapmaktan sevinç duyarak… Yani her ne yapıyorsam o işi severek…

Hayat boşa gitmiyor aslında, ben onu görmezden gelmedikçe…
Bugün zengin olmayı seçiyorum.

Hiç yorum yok: