18 Ekim 2011 Salı

İyiyi Yazmak İyiyi Yaşamak


Dört gün boyunca bir şey yazmamak… Bilmem nedendir? 

Ülke nereye gidiyor, bilmiyorum… İnsanlar aşırılıklara nasıl bu kadar düşkün, onu da bilmiyorum… Bu toplumda bir şey düşünmek neden bu kadar külfetli ve maliyetli, onu da bilmiyorum…

Aslında memleketi kurtarmak yazılarından vazgeçtim ama… Sonuçta bu memlekette yaşıyorum, bu insanlarla muhatabım…

Ağzınızı açtığınızda daha kullandığınız ilk kelimeden sizi küçük kafasında bir yere sokuşturup pozisyon alan savunmacı bir ilkellikle her gün ama her gün yaşamak ne zor!..

Bundan bahsetmek de bir kısır döngü gibi aslında. Hem değiştiremiyorum, hem bahsediyorum…

Memlekete en büyük faydam ne olur? İngilizce ödevimi yapmak mı? “Reaksiyon  Mekanizmaları” kitabında kaldığım yerden devam etmek mi? Herhalde böyle bir şeydir.

Belki en büyük iyilik kendime yaptığım iyiliktir?

Hayır, kesinlikle kendime yaptığım iyiliktir. Bu nasıl bir şeydir? Bu,  kendimi kapıp koyuvermemektir. Köksüz ve sebepsiz duygulara kendimi bırakmamaktır. Yanıma iyi bir kitap almış olmanın zevkine varmaktır. Sadece iyi bir kitap okumanın… Kitaplarımı  dizmenin, çocuklarımı görmenin…

İyi sözler edebilmenin zevkine varmış olmaktır.

Bugün cidden ama cidden iyi ve güçlü olmayı seçiyorum.

Bugün zengin olmayı seçiyorum…

Hiç yorum yok: