26 Eylül 2011 Pazartesi

Sabır Sevginin Çocuğudur

Sabır doğal olmayan bir davranış mıdır? Sanırım çoğumuz böyle düşünüyoruz.
Her şeyden evvel “doğal” olanın ne olduğuna bakmalıyız? Hayvanlarda sabır diye bir şey yok. Vakti geldiğinde ava çıkıyorlar.

Sabır, her şeyden önce bir fazilet… Demek ki bizim için bir değer… Yani insan doğasına ait bir eylem… Zorluklara sabrı hemen anlayabiliyoruz da asıl anlamadığımız, anlamaya da yanaşmadığımız şey, yakınlarımıza anlayış göstermemiz gerektiği zamanlardaki sabır.

Sabrı, başkasına karşı değil de kendimize göstermemiz gerektiğini anlamalıyız belki de? Sabır, öfkenin dizginlerinden kurtulmasına karşı verilen bir mücadele aslında. İçimizdeki saldırgan hayvana karşı koymak…

Nasıl öğrenilir? Benim reçetem, sevgiye zaman ayırmak… Kendime öğrettiğim şey bu. Sevdiklerimizle ne kadar az zaman geçirdiğimizi genellikle öldüklerinde anlarız. O halde onlarla beraber olmanın zevkini an be an yaşamaya çalışmalıyız. Bunu yaparken ne oluyor? Bunu yaparken hayatta daha önemli hiçbir şey olmadığını anlıyorum.

O zaman beklemelerin, aslında, daha güzle şeylerin farkına varmak için bahşedilmiş fırsatlar olabileceğini düşünüyorum. Çocuğunuzu, yeğeninizi, torununuz kucakladığınızda, sıcaklığı sizi ısıtırken anneniz yanınızda rahatça örgü örerken… Eşiniz içine sevgi katılmış bir şeyler pişirirken… Artık evde bunu her kim yapıyorsa…

Kendimedir aslında bütün söylediklerim. Kendime ve henüz olgunlaşmamış ruhumadır yazının tarlasına ekip diktiklerim.

Hiç yorum yok: