Çocukluk gelip geçer. Bütün uçucu rüyalar gibi uçup gider. Dün gibi hatırlanıp hatırlanmadığı asıl önemli olan.
Mesele keşkesiz yaşamak mıdır, derseniz, bence değildir. Çocukluk nedir, derseniz, hayatı, içindeki neşe özüyle yaşamakta ısrar etmektir derdim. Vazgeçmemektir derdim. Ümidin saflığıdır, derdim. İşte bundan dolayı, çocukluk taptaze anılarla kuşatır bizi ve bu yüzden keşkelerimizin bizi üzmesine engel olur.
Çocukluk alabildiğine parlamaktır.
Eski bir şarkıyı, derin bir sesle söylemek ve belki daha derin bir sesten dinlemek. Hayatınıza o kadar deniz kıyısını nasıl sığdırdığınıza şaşmaktır.
Güzel şarkıları ben bulmuyorum aslında, galiba onlar beni buluyor. Gecenin bir âlemi, Joe Black’teki o hastanın dediği gibi, “güzel foroğrafları” hatırlatan, baş ucumuza koyan, susmanın sesinden konuşan şarkılar buluyor güzel.
Teşekkürler Tracy Chapman, teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder