6 Eylül 2011 Salı

İtirazım Var Benim Bu İşe

Bugün kampüse giderken dolmuşta arabesk çalıyordu. “Biraz daha, biraz daha..” diyerek dinledim. Çünkü neredeyse kendi memleketimde, artık dolmuşlarda hiç duyamadığım Türkçe sözlü bir şarkıydı hem de melodisi adam akıllı girift ve güzeldi.

Melodi “oya gibi işlenmişti”… Sözlere fazla dikkat etmedim, daha doğrusu işitmedim bile ama melodi güzeldi işte, güzeldi…

Her gün kulaklarımıza tıkıştırılan sayısız   kenar mahalle popunun yanında kendi başına bir asaleti ve duygusu vardı. Ciddi bir emeğin ürünüydü. Üç  ölçülük basit tekrarlardan ibaret değildi.   Çirkin ve çiğnenip atılacak bir şey değildi.

Arabeski sevmek mümkün müydü benim için? Aslında bundan yirmi yedi sene evvel Müslüm Gürses’in “ Mutlu Ol Yeter” adlı albümünü dinlediğimde de kendime bu soruyu sormuş, sessiz ve mütereddit bir “evet” demiştim. Çünkü o albüm hâlâ dinlenebilirdi. “İtirazım Var”a itiraz ettiğimizde, “Allah belanı versin!”, “Sadece arkadaşız” gibi kepazeliklerin bizi beklediğini bilmiyorduk bile.

Bunun, dert sahibi ve yaşayan, hisseden insanların çığlığı olduğunu anlayamamıştık. Sonra “etnik pop” olduğu iddia edilen kenar mahalle özentiliği, marka giysiler ve usta işi katonetlerle cdleri işgal etmeye başladı.

O yüzdendir ki bu yazının sonuna Müslüm Gürses’ten “itirazım Var”ı bir itiraz beyanı, bir itiraz bayrağı olarak ekliyorum. İtirazım var!

Şarkıya sonradan bir "cover" yapmışlar... Herhalde adı bu? Kepaze etmişler güzelim şarkıyı, ben orijinalini buldum getirdim...

Hiç yorum yok: