8 Eylül 2011 Perşembe

Haberler İşgal Altında

Nereden bileceğiz?

Evde haber seyretmiyoruz artık. Beşinci sınıf da olsa felaket,  savaş,  aksiyon, korku filmi seyretmek daha iyi geliyor.

Çünkü hangi kanalı açsak önce şehir haberi arkasından  marka giyimli,  kadınlı erkekli terör yandaşlarının akıldanelikleri.

Vay efendim çözüm  şuymuş da buymuş da vs vs vs.

Bunlara kızamıyoruz bile farkında mısınız? Kızansız adını derhal faşiste, ırkçıya  çıkıyor. “ Kardeşim yok öyle şey , biz ırkçı mırkçı değiliz. Hepimizin dedesi bir yerlerden gelmiş amma Türk markasını kuşanmışız ne dek?” diye yalvarsan nafile.

Haberlerin yaklaşık üçte birini terör ve terör yandaşları işgal ediyor. Öyle bir hale geldik ki bizim için ne buyurduklarını, ne lütfettiklerini duyabilmek için açacağız televizyonu sadece.

Bu iş akıl kârı değil. Dünyanın hiçbir medeni memleketinde, ulusal  bütünlüğe karşı  ırkçı, bölücü  saldırılar , terör propagandası, medyada kendine yer bulamaz. Ne ifade hürriyetinin ne demokrasinin karnı o kadar geniştir.

Aklı evvel bir köşe yazarı “Azınlıkların ırkçılığı olmaz!” diye yazmıştı. Yani Kürtler bu memlekette “azınlık” ve bundan dolayı da yaptıkları şeyleri ırkçılık saymamamız gerekiyormuş. Şimdi bunu yazan çok satan bir gazetenin anlış şanlı köşe yazarı nereden baksan günde bir milyon kişinin okuduğu bir adam.

Memleketi ulusal bütünlükle toparlamak için verilmiş  bir savaşın, verilmiş canların hepsini bir kenara atıyor sayın yazar, “Azınlıkların ırkçılığı olmaz!” diye yumurtluyor.  Neresini nasıl düzeltmek lazım? “Azınlıklar” yasama organlarına belli kayıt altında  ve oranlarda katılabilirler. Her yere canları istediği gibi gidemez, ifade hürriyetleri çok kesin şekilde denetlenerek yaşarlar. Azınlıklar ülkelerin ulusal dokusundan kesinlikle ayrı, onunla uzlaşamayacak derecede ayrı bir ulusal kimliği olan topluluklardır.

Medyada yani halkın kanaatini çarpıtmaya kadir  bir telkin makamında, bugüne kadar hiçbir ama hiçbir ırksal ve ulusal fark gözetilmeksizin sadece Türk kimliğini taşımaktan dolayı ülken her yerini kullanıp yasamaya ortka olmuş bir topluluğa “azınlık” dediğiniz anda ipler kopar. Eğer azınlık değiller de “kurucu unsurlarsa” o zaman da  Türk kimliğine sahipler demektir. Bu ikisinin arasında kalmayı istemek “Biz sizinle düşman olacağız!” anlamına gelir ki ağzının ayartı olmayan etnik ırkçı vekiller kopuş yaşanabileceğini söylerken boş konuşmuyordu.
Şehit cenazelerine ekran yasağı var ama her türlü etnik ırkçı, terör yandaşı beyan çarşaf çarşaf gazetelerde,   boy boy ekranlarda…

“Türk” adını anmak provokasyon, “Kürtler yaşamı cehenneme çevirecek!” lafını yayınlamak demokrasi. Ne güzel bir ülkede yaşıyoruz. Siyasal dinciliğin  Arapçı kafası memleketi Beyrut’a çevirip ondan sonra İslam birliği kurmayı hayal ediyor herhalde? Ne diyelim? Mübarek olsun…

2 yorum:

nevin çelik dedi ki...

Ben asıl bu milletin(millet mi demeli,ümmet mi bilmem) vurdumduymazlığına sinirleniyorum.Memleket güllük gülistanlık, başbakan Ortadoğu idolü,yasaklar kalktı laflarını papağan gibi tekrarlayan bu dizi seyredicisi dangalaklardan nefret ediyorum.

Afşar Çelik dedi ki...

Ne zamandır yoktunuz efendim, zehir zemberek bir yorum olmuş. Aklınıza, elinize sağlık. Her zaman beklerim arayı uzatmayınız. Saygılarımla.