18 Temmuz 2009 Cumartesi

Etnik Irkçıların Köylü Kurnazlığı



Aslında Diyarbakır belediye başkanı lafı ağzından kaçırmıştı.Bölgenin su ve doğal kaynaklarının “özerk kontrolünden” bahsetmişti.

Tam da bunu tamamlarcasına Leyla Zana, “Kürt halkının üç önderi vardır, bunlar Abdullah Öcalan, Barzanive Talabani’dir!” diye bağırmıştı.
Yani?

Yanisi şu: Bölgede Kürt çetelerini koruyan ABD varlığı devam ettiği müddetçe bu arkadaşlar, Türkiye’de suyu, Irak’ta petrolü kontrol edip bir tür Kuveyt olmayı falan hayal ediyorlardı.
Türk adından bağımsız bir şekilde hareket edebilmek için de bağımsızlığa giden meşru bir yol bulmaları gerekiyordu o da liberal haklar teorisiydi onlara göre. Tabii bunu yaparken aslında şiddet kullanmamalı ve dönüştürmek istedikleri yapının içinde kalmalıydılar ama Marksist kökenden gelmeleri ve gerçek anlamda hiç şehir tecrübeleri olmamasından dolayı, ellerine silâh alarak her istediklerini kabul ettirebileceklerini sandılar.
Türk Marksistleri zaten toplumu silâhla düzeltmek tecrübesini iyi bildikleri ve bunların da kökeni Marksist olduğu için gıkını bile çıkarmadı. Türk liberallerinin, kendi ideolojilerini silâhlı kalkışmaya alet edilmesine ses çıkarmamaları ise yepyeni bir vatansızlık örneğiydi.
Bugün büyük şehirlerde kendi çevrelerinde bir korku halesi yarattıkları doğru…
Bundan da gurur duyuyorlar.
Bilmedikleri bir şey var: Toplumu bu şekilde tahrik etmeye devam ettiklerinde, ellerine geçecek şey “hak” olmayacak. Çünkü tercih ettikleri yol ve yordam “hakkın” elde edilmesine uygun değil!
“Hak” elde etmek için komşunuzu sürekli tedirgin ederseniz alacağınız cevap “evet” değil, dışlanmak olacaktır. Etnik ırkçılar, toplumun doğal yapısını bozarak “barış” elde edebileceklerini söylüyorlar ama bunun koskoca bir yalan olduğunu da biliyorlar. Buradaki barış, koskoca Türk toplumunun sırf korku yüzünden etnik ırkçılığın isteklerine tepkisiz kalması demek.
Seçtiğiniz yolun sonuçlarından kurtulamazsınız. “Su testisi suyolunda kırılır” atasözümüz beyinsizlere anlatmak açısından gayet özettir.

Netekim bölgeden ABD askerlerinin çıkacağı kesinleştiğinden bu yana Kuzey Irak yönetiminin etekleri tutuştu ve kendi sitesinde sürekli hakaretler yağdırdığı Türk’ten başka dostunun olmadığını anlamış görünüyor. Geçen günlerde Türkiye ile birleşmekten bahsediyordu Kuzey Irak yönetimi.
Umalım ki sorumsuzluğun cevapsız kalmayacağını anlasınlar.

Hiç yorum yok: