13 Haziran 2021 Pazar

Bizi Ne Atomize Eder?

 


Distopyların ortak konusu totaliter yönetimlerdir. Ben hiç sosyalistlerin distopya yazdığını görmedim. Sanırım bunun sebebi sosyalizmin, uygulanma ortamının zaten yeterince otoriter ve hatta totaliter olmasıdır.

 

Sosyalizm distopyanın başlıca konusudur, çünkü uygulanabilmesi için toplumca benimsenmesi, rasyonelleştirilmesi gerekir. Çünkü sosyalizm, bireyin topluma kurban edilmesi fikri kabul edilmeksizin yaşatılamaz.

 

Elbette şimdi Maksizmin müminleri, peygamberlerinin bireyin “gerçek özgürlüğünü” düşünen tek düşünür olduğu ezberiyle beni cevaplayacaklardır.

 

Peki ama “bir şey yaratmaya yarayan her şeyin ( üretim araçlarının), toplumun malı yapıldığı” bir düzende  birey gerçekten var olabilir mi?  Hemen sonra şu soru akla gelecektir: “ Ürettiği şey  üzerinde hiçbir hakkı olmadığını bilen bir insanın herhangi bir şeyi “özgürce” üretmesinden bahsedilebilir mi?”

 

Gördüğümüz gibi Marksizm/sosyalizm bireyin, sırf temel yaşamsal ihtiyaçlarının devletçe karşılanması pahasına onu hiç de özgürleştirmiyor. Sosyalizm, insanlara “devlet seni bir ahırda besleyip de seni hastalıklardan koruduğuna göre senin bütün varlığının sahibi olmayı hak ediyor..” diyerek insanı, doğrudan doğruya toplumun ve devletin evcil hayvanı yapıyor.

 

Hal böyle olunca bu hayvanca itaate herhangi bir itirazın önünü kesmek için insanların akıllarına hükmetmek zorunda kalıyor ve bütçesinin büyük bir kısmını propaganda denen yalan üretme makinesine harcıyor.

 

Peki bu sırada ne oluyor? Kollektivite karşısında hiçbir anlamının, değerinin, öneminin olmadığına inandırılan bireyler kendilerine benzeyen sayısız atomla birlikte bir katı/kristalize yapı oluşturuyorlar.  Ve işte o noktada gerçek bir “atomizasyon” ortaya çıkıyor.

 

Otoriter/totaliter olmayan yönetimlerde veya sistemlerde herkes kendi mutluluğunu ararken bu arayış esnasında herkes bir ölçüde yalnızdır. Öte yandan insanlar “yalnız olmamayı” seçebildikleri ölçüde de özgürdürler. Dolayısıyla da ne yapacakları önceden kestirilemeyen birimler halinde yalnız ve ancak  birbirlerinin mutluluk arayışına saygı duymak değerini paylaşarak toplumlaşırlar. Dolayısıyla sosyalist olmayan “anotoriter” toplumlarda bireyler  atom benzeri, yeknesak, belirlenmiş, kesin hareket tarzları göstermezler.

 

Dolayısıyla  sosyalizmle ortaya  çıkan otoriter/totaliter  düzenler  toplumu  gerçek anlamda “atomize” eden düzenlerdir.  Bu yüzdendir ki Marksizm/ sosyalizm, yönetilenler için dünyanın en büyük ahmakça seçimiyken yöneticilerin de en büyük alçaklığı ve insanlık suçudur.

Hiç yorum yok: