3 Haziran 2021 Perşembe

Bir Şey Olalım Ama Hiçbir Şey Düşünmeyelim! Olmaz Mı?

 

Epeydir günlük yazmıyorum.

Video çekmek bana daha  kolay geliyor. Bir de okuma alışkanlığı
nın zayıfladığı düşünülürse bu daha da anlaşılır bir durum.

 

Öbür yandan… İnsanlar  uzun videolara bile sabredemiyor.

 

Hal böyle olunca insanları sözle ikna etmek mümkünde değilmiş gibi geliyor.

 

Söz çağının sonuna gelmiş olabilir miyiz?

 

Bu dünyanın genelinde böyle olmayabilir ama sanki Türkiye’de artık biz sözlerle yaşamayan bir tepki toplumu haline gelmişiz gibime geliyor.

 

Bu durum, toplumumuzun, değerlere, ülkülere, duygudaşlığa bağlı bir kimlik oluşturamamasının sebebini de açıklıyor.

 

Sözlerden ziyade uyaranlara tepki veren canlılar, “insandan” farklı bir tür haline gelmiştir. Çünkü insanlar dünyayı sadece algılayarak var olmaz; asıl onu “anlamlandırarak” var olur ve “insanca” bir varoluşun başka bir yolu da yoktur.

 

“Anlam” oluşturmak yeteneği, algılanan unsurların isimlendirilmesi ve ilişkilendirilmesi sürecini içerir. Oysa artık Türkiye’de kelimelerin hiçbir anlamı yok. “Kelime” denen şeyler, taraftar kitlelerini şartlamak üzere kullanılan uyarıcılardan ibaret.

 

Ne kadar tatsız  ve uzun bir yazı değil mi? Ne size iktidarın yüz yirmi sekiz milyarından ne ana muhalefet partisinin PKK taraftarlığından  ne  yarım buçuk  merkez  sağın  sığ muhafazakârlığından ne de Arapçı muktedirlerle görünür de savşıp da onlarla beraber ülkede bir Arap Kürt koalisyonuyla Türklüğü yok etmeye çalışan PKK borazanı partinin faaliyetlerinden bahsettim.

 

Oysa siz polemik istiyordunuz.

 

Bir kimlik istiyorsunuz ama o kimliği  size sağlayan bilinçten habersizsiniz.

Bir kimlik ediniyorsunuz ama o kimliğin artık insan olmakla bir ilişkisinin kalmadığını fark edemiyorsunuz. Olay bu…

 

 

 

Hiç yorum yok: