7 Ekim 2018 Pazar

Sosyal Medya Gerçekten Sosyal Mi?



Sosyal  medya gerçekte  ne kadar “sosyal”?

Buradaki temel sorun bizim “sosyalleşmeyi” sürüleşme olarak anladığımız için  aslında sosyal medya fenomenleri saydığımız insanların , sanalağın içinde güçlü psikolojik güdülemeler yaratan insanlardan ibaret  olmaları.

Bizdeki sosyal medya, bireyselleşmeyi bırakalım içine sindirmeyi, sindirmeyi hayal bile edemeyen koca  bir kitlenin, huzur bulmak için sığındığı inlerden ibaret.

Öyleyse batıda sermayenin nasıl yaratıldığına,  orada sosyal medyanın nasıl bu denli büyük bir gelir kapısı olduğuna kısaca bakarsak belki de bizim nerede yanıldığımız da anlaşılabilir.

Öncelikle batı, “marjinal değer “kavramını o kadar içselleştirmiş bir toplum ki bu kavramı, her ekmek kırıntısından tasarruf edilmesi gerektiği fikrine doğru dönüştürmüş vaziyette.

İlk zamanlarda yaratıcı icatlar için geçerli olan bir takım fikir mülkiyeti korumalarını,  bu tasarruf  anlayışıyla “her türlü fikri” koruyacak şekilde geliştirmiş.

Elbette her batılı blog yazarı birer filozof değil ve elbette orada da yemek tarifleri yazarak para kazanan bir sürü blog yazarı var. Ama sorun şu: Bir şeyler yazarak inşa etmek, kurgulayarak eser ortaya çıkarmak işi, tam da doğru anlaşılmış bir marjinal değer kabulüyle değerlendirildiği içindir ki batıda sosyal medya hem bir kanaat oluşturucu hem de  entelektüel bir geçim kaynağı işlevi görüyor.

Bu ne işe yarıyor?  Şu işlere yarıyor:

 İşverenleri yaratıcı zekâ aramak zahmetinden kurtarıyor.

Reklâm oluşturucuların, kanaatleri izlemelerini kolaylaştırıyor ve bu şekilde arz talep mekanizmalarının anlık takibini sağlıyor.

Politikacıların, oluşabilecek her türlü toplumsal tepkiden en hızlı şekilde haberdar olmasını sağlıyor.
İnsanların yalnızlık duygusundan kurtulmalarını kolaylaştırıyor. Çünkü aynı fikirleri paylaşan insanlar arasındaki aradaki fiziksel uzaklıkları ortadan kaldırıyor.

Peki bunlar ne işe yarıyor?

Bunlar bütün üretim süreçlerinde  her açıdan son derece faydalı veriler sağlıyor.

Dolayısıyla sosyal medya dendiğinde küfreden, sırıtan, laubali ergenlerin ve gençlerin aptalca oyun videolarını, cahilce  politik atışmalarını vs anlamağa  devam edersek sosyal olduğunu sanan yalnız primatlardan ileri gidemeyeceğiz gibi görünüyor.




Hiç yorum yok: